Rousseau;
Kusursuzca erdemli insanda özsevgi artık başkalarına duyulan sevgiden ayrı değildir. Ancak bu ayrımın aşılması beraberinde bir başka noktada yükselen yeni bir ikiliği getirir. Özsevgi aynı zamanda insanlık sevgisiyse içimizdeki, erdemle savaşan bencilce eğilimleri nasıl açıklamalı? Bunların başka bir sebebi olmalıdır, ki Rousseau bu sebebe "gurur" (amourpropre) adını verir. Yani kendim için kaygılanışım, birbirine iyiyle kötü kadar zıt olan iki farklı şekle bürünebilir.
Ama seviyelerin eşitlenmesi kaygısı, kahramanlığın ve azametin son bulması, Nietzsche'de gördüğümüz gibi, modern ahlaki düzene ve temsil ettiği her şeye karşı şiddetli bir suçlamaya da dönüştü. Modern uygarlığın tam ortasında, ona rakip bir düzen fikri etrafında bir rejim kurma girişimi (ki en dikkat çekici örnekleri faşizmin çeşidi formları ve onunla bağlantılı olan otoriteryanizmdir) başarısız oldu. Ama Nietzsche'nin süregelen popülerliği, yıkıcı eleştirisinin günümüzde hala birçok kişiye hitap ettiğini gösteriyor. Modern düzen kökleşmiş olsa da -hatta belki de kökleştiği için- hala epey direnişe yol açıyor.
Ne kadar doğruuu!
"Azizlere hürmetin gerçek yolu, onların erdemlerini taklitten geçer ve onlar bunu yüz mumdan daha çok önemserler... Ama siz Paul'ün yazılarından yansıyan zihniyete değil, türbedeki kemiklerine hürmet ediyorsunuz. "
Tşk.ler Deco :D
Descartes'ın hayranlık duyduğu kişiler "tutkulara sahip olmalarına, hatta çoğu zaman sıradan insanlarınkinden daha güçlü tutkuları olmasına rağmen, muhakemelerinin gücü ve kudreti sayesinde akılları hakimiyetini daima sürdüren [ . . . ) büyük ruhlardır."
İyi nedir ki? Her şey ortadan kaybolacaktır; zıddına dönüşecektir. Şu çekici kadın ya da adamın güzel bedeni kokuşmuş ete dönüşecektir. Hatta yüzeysel görünüşün altında bir bakıma daha şimdiden öyledir de.
“Aklın hayatımızdaki gerçek işlevi, her türlü bedensel ve ruhsal yetkinliğin değerini tutkulardan arınmış bir şekilde inceleyip düşünmektir; böylece hepimiz, bazı iyi şeyleri elde etmek için bazılarından feragat etmek zorunda olduğumuzdan, daima daha iyi olanı seçeriz.”