Bu çağ bizim çokça endişelerle boğustuğumuz bir çağ. Bazı çevrelerce kasıtlı biçimde iddia edilenin aksine yeni kuşağın yöneticilerle aynı hassasiyetleri duymadığı bir çağ.
Dini çağrışımların anlamını yitirmeye başladığı, gelene ek yapıl(a)madığı, sınırların gevşediği, kuralların 'tercih'lere indirgendiği, uç noktaların törpülendiği, herkesin her şeyi ihtimal/imkan olarak gördüğü bir dünyada ne Yahudi dindarın ne Müslümanın kendi kimliğiyle değil seküler kimlikle var olabileceği bir dünya. Yeni dünya dedikleri yer, dini literatürü bile pazara çıktığı ve ne modaysa onun makbul olduğu bir dünya.
Kitap seküler kavramının ne olduğu ve ne olmadığı ile başlayarak sayısal verilerle, yakın geçmişimizden bolca örnekle asıl "endişeli" olanın muhafazakarlar olması gerektiğini vurguluyor.
Sosyolojiye ilginiz varsa, ülkede neler olup bitiyor diye başınızı gösterilen fotoğraflardan baska taraftara çevirmeyi seviyorsanız mutlaka okuyun.