"Biz unutmuyoruz, onlar işlerine gelmezse hatırlamıyorlar. Biz milletin derdiyle dertleniyoruz, onlar milletin sırtından keyif çatma derdinde. Biz Türklüğümüzden razı ve mutluyuz, onlar kurmaca kahramanlarını, hiçbir pay sahibi olmadıkları başarılarıyla gururlu. Biz ayağa millet için dikiliyoruz, onlar milliyetçiliği ayaklar altına alıyorlar."
Sayfa 93
"Bir süre evvel, "demokrasi en doğruyu seçeceğini vaat eden rejim değildir. Yanlış seçimi kolayca göndereceğini vaat eden rejimdir" demiştim."
Sayfa 79
Reklam
"Geçimini siyasetten kazanmak demişken, bir milletvekili adayının "meslek" kısmında "siyasetçi" yazıyor. Böyle korkunç bir şey olabilir mi? Geçimini siyasetten sağlayan bir insana oy mu vereceğim ben? Bunun ne demek olduğunun farkında mı? Meslek kısmına siyasetçi yazdırmak apaçık "ben siyaset sayesinde mevki kazanır, ihale vs. kovalar böyle yaşamımı idame ettiririm" demek.
Sayfa 44
Dün dünde kaldı. Milliyetçilik, falanca kağanın anısını yaşatma hobisi değildir. Milleti için en güzeli, en iyiyi, en doğruyu istemek, istiklal kadar hürriyete de düşkün olmaktır.
Sayfa 90 - Yenisey YayınlarıKitabı okudu
Ancak her şeye rağmen çözüm “tek adam kumarı”nda değil, demokratik ortamın çok merkezliliğinde yatıyor. Bir ülkede ne kadar çok sermaye sahibi, ne kadar çok sivil örgüt, ne kadar çok farklı fikir varsa, o ülkede sağlıklı, barışçıl ve etkili, tek adamın yetenekli ve “iyi, ahlaklı, namuslu” olmasını temenni ederek kumar oynamaya dayalı olmayan bir rejim oturtulabiliyor
Sayfa 89 - Yenisey YayınlarıKitabı okudu
Fakat, “genel ve zorunlu eğitim”in, ulus-cumhuriyetler ile birlikte yayıldığını unutmamak lazım. Demokrasi, uzun vadede bilimsel yöntemden başka bir yöntemi olmayan eğitimle payidar kalabilir ancak. Zira demokraside kararı “insanlar” alır, bu insanların mürşidi bilim, fen değilse, yegane ölçüsü akıl değilse, kararları kötü olacaktır; bu yüzden cumhuriyet, demokrasi ve eğitim arasında çok sıkı bir ilişki vardır. Yok, imam-hatipler gibi beyin yıkama merkezleri yayılırsa, insanların oy salahiyetini yitirmesine sebep olurlar, artık bir “toplum”dan değil, “yığın”dan söz edebiliriz; tercihlerini kendileri belirlemez, manipüle edilirler
Sayfa 82 - Yenisey YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Türk milliyetçileri, sık kullandığım bir tabirle “bu sabah hangi kağan olsam” diye aynanın karşısında saatlerce zaman geçirip hülyalara dalan liseli kız çocuklarına benziyorlar. Hayal kurma yetenekleri var, maharetliler de, fakat “marifetli” değiller. İki sıkıntımız var: Ölmeyi biliyoruz, fakat nasıl yaşayacağımızı bilmiyoruz.
Sayfa 51 - Yenisey YayınlarıKitabı okudu
Milliyetçilerin “tesadüfen haklılığı” burada başlıyor işte. Muarız oldukları “şey”ler karşısında haklılar: Örneğin PKK karşıtlığında. AKP karşıtlığında. Fakat PKK ve AKP yok edildikten sonra ne yapılacağını bilmiyorlar: Yaratıcı bir milliyetçilik yok. Zira üreten, yaratan, var eden ile rabıtasını yitirmiş, bir tek boyutlu “alet”e indirgenmiş bir milliyetçilik var. “İnsan ve tabiat” ile uyumlu değil: Rasyonel değil, bilimsel değil, faydalı değil, güzel değil. Bu yüzden neden haklı olduğunu anlatamaz, ispatlayamaz: Tesadüfen haklı.
Sayfa 49 - Yenisey YayınlarıKitabı okudu
Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanlar ağır geliyor artık. Bir insan yanlış da düşünebilir ama düşünebildiği sürece...
"İki sıkıntımız var: Ölmeyi biliyoruz, fakat nasıl yaşayacağımızı bilmiyoruz."
Sayfa 51
Reklam
Çakıroğlu'nu Anarken: Ruh Sağlığını Korumak
"Ama andımız olsun, ne Fırat'ı vuranı, ne vurduranı, ne göz yumanı, ne cenazesine gitmeye bile üşeneni, ne de bu üşengeçliği fedakârlık diye açıklayan dalkavuğu unutacağız. Biz, Fırat'ın yaşıtları, bozduğunuz ruh sağlığımızla, beynimizi kalbimizin emrine verip, büyüyüp karşınıza bir bir çıkacağız. Yaşıyorsanız, korkudan öleceksiniz. Öldüyseniz, mezarınıza tüküreceğiz. "Düşenlerin kanlarından doğacak şafak", bizim öfkeyle alev alev yanan gözlerimizdedir, iyi bakınız."
Sayfa 42
Batı'nın Düşman Olduğu Tek Fikir: Seküler Milliyetçilik
Türkiye, Sevr'i yırtmakla Almanya'nın dahi başaramadığı müthiş bir iş başarmış ve Doğu'nun edilgen olmayan, kendi sınırlarını çizebilen tek ülkesi olmuştu.
Sayfa 74 - Yenisey KitapKitabı okudu
Tabu, Totem, Siyasal İslam
Bozkurdun kendisi kutsal değildir, ama onun imajı bir totemdir ve bozkurt bozkırda dolaştıkça Türkler kendilerini özleştirdikleri ve korktukları o hayvan üzerinden kendi bilinçaltlarını teskin edeceklerdir. Bir nevi kendi ölümsüzlüklerine de totem üzerinden inanacaklardır.
Sayfa 19 - Yenisey KitapKitabı okudu
Türkiye'nin, Çin'le bir stratejik ortaklık geliştirmekten çok, bu projeyi Doğu Türkistan'ı da dahil eden bir "Özgür Orta Asya Vizyonu“ dahilinde stratejik olarak desteklemesi, Türk Dünyası'nın 100 yıl sonra "Türk“ kalabilmesi için hayatidir.
Sayfa 222 - Yenisey KitapKitabı okudu
19 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.