İslâm’da Modernleşme, 1839-1939, hem keyfiyet, hem kemiyet itibariyle büyük bir eser. Eserin büyüklüğü, yazarın konuyu “evrensel” bir perspektiften incelemesinden kaynaklanıyor. Bundan kasıt, Doğu ve Batı’yı kuşatan, bütüncül, çok-katlı bir mukayeseli perspektiftir. İslâm dünyasının modernleşmesi, temelde Batı’nın kültürel etkisinden kaynaklandığı için akültürasyon kaynağı Batı’daki dönüşüm kavranmaksızın Doğu dünyasının zorlandığı modernleşmenin de kavranamayacağı tabiidir. Bu yüzden Gencer, önce bizzat Batı’nın yaşadığı modernleşme tecrübesinin mukadderatını tespit ediyor. Onun tespitine göre “sekülerleşme” de denen Batılı modernleşme, bir “evrensel âdil düzen” kurma fikrinden kaynaklanıyor. O, Batılı modernleşmenin arkasında yatan bu “kozmopolis ve teodise” münasebetini keşfetmek suretiyle modernleşmelerin etkileşimini bir medeniyetler karşılaşması olarak ele alıyor.