Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
İlahî aşka nasıl ulaşırız? Muhammed Resûlullah kapısına ulaşmadan ilâhî aşka ula- sılmaz. Muhammed Resûlullah kapısına gitmek için de, O'nu seven velîlerin kapısına kul olmak lâzımdır. Hepimiz kul olmaya mahkûmuz. Eğer bir adama kul olmazsak, bilelim ki nefsimize kul olmaktayız. "Ben kula kul olmam." dolmasını yutmayalım. Nefsimize kul
Sayfa 204 - Sufi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Kendine halife seçmek ne oluyor ki?
Kaynaklardan öğrenildiğine göre Mevlânâ, Şems'ten sonra Kuyumcu Selahaddin Zerkûb ile arkadaşlık etmiş ve onu kendisine halife seçmiştir. Mevlânâ ile Selahaddin Zerküb arasında on yıl süren arkadaşlık Selahaddin Zerkûb'un ölümüyle son bulmuştur. Daha sonra Mevlânâ, edebi kişiliğinde önemli yeri olan bir başka insanı, Hüsameddin Çelebi'yi yakın arkadaş edinmiştir.
Mevlânâ'nın yazılan bilgilere göre eşcinsel olduğunu düşünüyorum ve bunda herhangi bir sakınca görmüyorum. Bunu hakaret sayanların zihniyetlerine denecek söz yok.Kitabı okudu
Mevlânâ, Şems-i Tebrîzî'yi (k.s) güneşe, Selâhaddin-i Zerkûb'u aya, Hüsâmeddin Çelebi'yi de yıldızlara benzetirdi.
Hz.MEVLANA / DÎVÂN-I KEBÎR
Dîvân-ı Kebîr onun gazel ve bir kaç da değişik şekildeki şiir ve rubailerini ihtiva eden bir diğer büyük eserdir. Ancak rubaileri ekseriyetle ayrı bir eser hâ­linde toplanmıştır. Gazellerinin çoğunun sonunda kendi adını veya mahlasını söyleyeceği yerde, şairlerin usulleri hilafına Şems, Şems-i Tebrîzî isimlerini mahlas olarak kullanmıştır. Bundan dolayı bu divana Dîvân-ı Şems veya Dîvân-ı Şems-i Tebrîzi adi verilmiştir. Çok geniş bir hacme sahip olduğundan Dîvânı Ke­bîr adı da verilen eser, yukarıda belirttiğimiz gibi şiirlerde Şems ve Şems-i Teb­rîzî mahlasları kullanıldığından Külliyât-ı Şems ve Külliyât-ı Şems-i Tebrîzî isim­leriyle de bilinmektedir. Mevlânâ şiirlerinde mahlas olarak sıkça kullandığı Şems ve Şems-i Tebrîzî isimlerinin yanında Hâmûş kelimesini de dikkat çekecek bir çoğunlukta kullan­mıştır. Dîvân’ın tamamının incelenmesi sonucunda, 932 gazelde Şems, Şems-i Tebrîzî, Şemsu’1-Hak, Şems-i Dîn gibi Şems’e işaret eden isim ve terkiplerin, 492 gazelde ise Hâmûş kelimesinin mahlas olarak kullanıldığı tespit edilmiştir. Bunlara nispetle az olmakla birlikte bazı gazellerde Selahaddîn-i Zerkûb ve Hüsameddîn Çelebi’nin isimleri de mahlas olarak geçmektedir. Selahaddîn adı­nın bulunduğu gazel sayısı 54 iken, Hüsameddîn isminin zikredildiği şiir sayısı ise 5’tir. Ancak Mevlânâ’nın şiirlerinde kullandığı bu mahlasların çoğu hitap ma­hiyetindedir. Mevlânâ’nın Şems ile olan ilgisinden haberi olmayan kimseler, Şems’in Farsça yazılmış gazelleri olduğunu, bu çok değerli beyitleri onun yazdı­ğını sanmışlardır. Hâlbuki Şems şair olarak tanınmamaktadır.