256 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 14 days
sadece Allah diyebilen lal türbedar...
Lâl
Lâl
Allahım nasıl güzel bir kitaptı öyle fatih abi kalemine sağlık. Üzerimden bir Şemsettin şivasi geçti resmen. Her sayfasına aşık oldugu hayret ettiğim doğrudur. Allaha teslimiyet hersey den vazgeçiş nefsin hiç galip gelmemesi ne kadar güzel. Kitabın sonlarına doğru savaş için İstanbul gelip orada Hüdai inin onu karsılaması sonra selahattın eyyubının türbesine gidip ondan rıza alıp elinde sancagıyla İstanbul sokaklarında tekbir nidalarıyla dolasıp saraya varması sen nasıl güzel bir detaysın öylee. Yüreğim tekbir nidası doldu hayran oldum sana... Nasıl ince nasıl detaysın sen öyle
Fatih Duman
Fatih Duman
Lâl
LâlFatih Duman · Nesil Yayinevi · 2021874 okunma
246 syf.
·
Not rated
·
Read in 8 days
İslam literatürü açısından önemli bir kavram olan “kıyam “ diriliş ve var oluşun ortak bir adıdır.. Kıyam dünyaya karşı islami bir duruştur aynı zamanda. Kıyam türküsü ismiyle ilişkili olarak bir Suriye romanı okuyoruz. Aslında topluma cihad kavramının ne olduğunu tekrar bizlere hatırlatmak istiyor yazarımız.. Duygusal bir karşılığı olmadığını düşündüğü Suriye savaşını da orada yaşanan acı gerçekleri de güzel bir şekilde ele almış yazar.. Peygamberi yöntemle mücadele eden Menaf ve ailesinin yaşadıkları o kadar gerçekçi ve etkileyiciydi ki kurgu değil de gerçek yaşanmış bir hayat hikayesi okuyor hissi uyandırdı bende.. Kitabı gözyaşlarımla kapattım. Okumanızı tavsiye ederim..
Kıyam Türküsü
Kıyam TürküsüSelehattin Duman · Siyer Yayınları · 202156 okunma
Reklam
·
Not rated
Tam emin olmamakla birlikte Emin Bey'in gerçekte Kemal Tahir'in dayısı olan emekli posta memuru olduğudur... Kümeste intihar olayı ile ilgili olarakta; Selahattin Duman bir yazısında Kara Kemal Bey'in cesedinin fotoğrafı olduğunu ve kesin olarak vurulduğunu iddia etmişti.
Kurt Kanunu
Kurt KanunuKemal Tahir · İthaki Yayınları · 20184,491 okunma
264 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 5 days
Bulantı, varoluşçuluk akımının önde gelen isimlerinden olan Jean-Paul Sartre’nin ilk romanı. “Varoluş özden önce gelir” düşüncesinin temel alındığı bu akımda toplumsal roller, kalıplaşmış yargılar insanda sadece maske görevi görür ve bireyin yaşantısının ne olduğu ve nasıl adlandırılması gerektiği "gerçek öz"ü oluşturmaktadır. Kitap kahraman Roquentin tarafından yazılan günlüklerden oluşmaktadır. Roquentin’in insan hayatının hiçliği, tiksinçliği karşısında duyduğu o bulantıyı aktarmaktadır. Fakat Roquentin sadece dış dünyaya değil kendi iç benliğine de büyük bir tiksinti duymaktadır. Var olmaktayım, işte onu sürdüren benim. Evet ben. Gövde bir kere yaşamaya başlayınca, bu ise kendi kendine devam eder. Fakat düşünceyi ben sürdürür, ben geliştiririm. Var olmaktayım. Var olmakta olduğumu düşünüyorum. Ah, şu varolma duygusu kıvrılan bir yılan gibi ve onu sürdüren benim, yavaşça... Düşünmeyi durdurabilseydim! Çabalıyorum, başarıyorum: Kafamın içi dumanla doluyor gibi... işte yeniden başladı: "Duman...düşünmemek... Düşünmek istemiyorum. Düşünmek istemediğimi düşünüyorum. Düşünmek istemediğimi düşünmemem gerek." Bitmek bilmeyecek mi bu? Kitapta geçen bu bölüm aslında kitabı tamamen özetler nitelikte. Kafka ve Camus etkilerinin çokca göreceğimiz bir kitap. Fakat okumak ve anlamak için Sartre ve varoluşçuluk akımı hakkında bilgi sahibi olmamız gerektiğini düşünmekteyim. Herkese iyi okumalar.
Bulantı
BulantıJean-Paul Sartre · Can Yayınları · 202123k okunma
240 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Şeytan ayrıntıda gizlidir…
Üstad’ın köşe yazılarından derlenmiş, kadın-erkek ilişkilerini mizahi bir dille ele alan kitap. Yüzde hafif bir gülümsemeyle, bazen de kahkahalar atarak, “hakikaten de öyle, doğru yazmış” denerek okunan bir eser. Allah rahmet eylesin…
Kadınları Anlarmış Gibi Yapma Sanatı
Kadınları Anlarmış Gibi Yapma SanatıSelahattin Duman · Karakarga Yayınları · 201821 okunma
138 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 5 days
Toz duman kenarlardan, taşradan ve kuytulardan,memleketten yoksulluk halleri.Utananlar,üzülenler, aşıklar,yevmiyeciler,küçük kasabalar,hazin ve uzakta kalan hayatlar. Devran,inatçı neşesiyle geçip giden zamanın çarpıklığını anlatıyor.Umut umut,cümle cümle.... Evvela mahsus selam ediyor doğan güne. Birbirinden farklı,yaralı, acımasız,kalbi kırık olanların hikayesi ve yaşadıkları dramlar sonucunda onlarda kalan izler anlatılıyor... Kısa kısa öyküler sohbet tadında kendiliğinden akıp gidiyor... Keyifli okumalar
Devran
DevranSelahattin Demirtaş · İletişim Yayınları · 20198.6k okunma
Reklam
138 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 4 days
Devran
Toz duman kenarlardan, taşradan ve kuytulardan, memleketten yoksulluk halleri. Utananlar, üzülenler, âşıklar, yevmiyeciler, küçük kasabalar, hazin ve uzakta kalan hayatlar. Devran, inatçı neşesiyle geçip giden zamanın çarpıklığını anlatıyor. Umut umut, cümle cümle… Evvela mahsus selam ediyor doğan güne. Selahattin Demirtaş, yaralıların, umarsızların, kalbi hızla çarpanların hikâyecisi. Sofrasında konuk ağırlayan, durup durup konuşan… Doksanların başı, ziraat fakültesini yeni bitirmişim, iş güç yok henüz. Günün çoğunu evde iş projeleri ve gelecek planlarıyla geçiriyorum. Dile kolay, her gün elli tane iş kuruyorum kafamda. Hemen para kazanmaya başlamam lazım diyorum. Acayip zengin olasım gelmiş, yerimde duramıyorum. Fakirlik içinde büyümüşüz, fakir fakir okuyup üniversiteyi de bitirmişiz. Ama her şeyin bir sonu olduğuna göre fakirliğin de bir sonu var değil mi?
Devran
DevranSelahattin Demirtaş · İletişim Yayınları · 20198.6k okunma
138 syf.
·
Not rated
Bir mini kitap diye biliriz aslında 138 Sayfa ve sürukleyici iyi okuyan biri için 3 saat bir kitap diye Bilrim Hikayelerde ki olayları okumuyor hissediyorsunuz, mutlaka okunması gereken kitaplardan Kesinlikle siyasi hiçbir yanı yok Toz duman kenarlardan, taşradan ve kuytulardan, memleketten yoksulluk halleri. Utananlar, üzülenler, âşıklar, yevmiyeciler, küçük kasabalar, hazin ve uzakta kalan hayatlar. Devran, inatçı neşesiyle geçip giden zamanın çarpıklığını anlatıyor. Umut umut, cümle cümle… Evvela mahsus selam ediyor doğan güne. Selahattin Demirtaş, yaralıların, umarsızların, kalbi hızla çarpanların hikâyecisi. Sofrasında konuk ağırlayan, durup durup konuşan… Doksanların başı, ziraat fakültesini yeni bitirmişim, iş güç yok henüz. Günün çoğunu evde iş projeleri ve gelecek planlarıyla geçiriyorum. Dile kolay, her gün elli tane iş kuruyorum kafamda. Hemen para kazanmaya başlamam lazım diyorum. Acayip zengin olasım gelmiş, yerimde duramıyorum. Fakirlik içinde büyümüşüz, fakir fakir okuyup üniversiteyi de bitirmişiz. Ama her şeyin bir sonu olduğuna göre fakirliğin de bir sonu var değil mi?
Devran
DevranSelahattin Demirtaş · İletişim Yayınları · 20198.6k okunma
39 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.