Chestnut Springs Serisinin üçüncü kitabı fazla bekletilmeden okundu bitti.
Offf yaaaa, çok büyük üzüntü içerisindeyim yani tamam okuduğum uzun soluklu her kasaba serilerinde mutlaka bir nazar boncuğu çıkar ama kendimi bu duruma hazirlamamışım! Bomboş bir kitaptı. Hiç öyle diğer kitaplardan aldığım keyfi (yarısının yarısını bile) almadım ne yazık ki. Kavuşamadıkları on sekiz yıl içinde meğer içlerinde ne çok şey biriktirmişler! Ve bunu bir otel gecesi ve bir günlük araba yolculuğunda sayfalarca tükettiler ama yine bitiremediler.
.
Kitabı, serinin nazar boncuğu olarak adlandırıyorum....
.
Dilek Kuyusu Çiftliğinde işler yolunda, herkes mutlu mesut yaşarken ailenin yanında büyüyen Jasper ve Eaton'ların kuzeni Sloane'in hikayesine giriş yapıyoruz.
Aslında ikilinin hikayesi yillar yillar öncesine dayanıyor lakin, Jasper'in hayatındaki zorluklar ve Sloane'in varlıklı bir vâris oluşu birleşmelerine imkan sağlamamış. Akılları başlarına, Jasper'in, Sloane'in kendi düğününden kaçmasına yardım etmesi ile gelmiş olabilir.
Sonrası neden birlikte olamadık, neden sadece arkadaş kaldık, neden neden neden soruları ile bitti kitap.
.
Zaten bu nedenleri bir kere de söylemiş olmak yetmedi kendilerine bir de uygulamalı okuduk.
.
Bu arada kitabı sevmemiş olabilirim ama bu diğer kitapları alıp okumayacağım anlamına gelmesin. Çünkü hala canım serimmmm olarak kitaplığımdaki yerini koruyor...
.
Okumak Iptiladir Müptelalara Selam Olsun...