Mis gibi havası, muazzam elması, gönlü güzel insanları ve yılların sırrını barındıran evleri ile Yuvakuran köyünde öğretmenlik yapan Emir'in köyü, ilçeyi anlatan keyifli cümleleriyle başlıyoruz kitaba. Emir öğretmen yanlış insanlara satılan mahsullerinin parasını alamayan köylüye üzüldüğü için elmaları yeni alacak kişiyi araştırmak için köylünün aklına girer ama bu durum pekte karşı tarafta iyi sonuçlar doğurmaz. Bir yandan köy hayatı, okul, canından çok sevdiği öğrencileri diğer yandan okulda başlayan projeyle yaşadıkları alanı tanıtmak için elinden geleni yapan Emir öğretmen,kalptende vurgunu bir güzel tarafından yiyor ki dostlar sormayın ne yemek. Bu güzel kızı gönlüne aklına bir alışı varki... Ne diyeyim güzel seviyor vesselam! Birde geçmişten gelen bir emanet,bir sır durumu var. Bu tesadüfi durum hem Emir öğretmen hemde bu güzel köy için yeniden doğuş anlamına geliyor...
Emir öğretmen güzel seven adamlar listeme adını yazdırdı eyvallah. Ama onun öğretmenlik yanı, o evlatlara, o köylüye bakışı desteği beni çoğu yerde hüzünlendirdi. Bu ne güzel bir adam dedim durdum kendi kendime. Sayıları artsın diyede bolca dua ettim. Yazarımız bu sefer beni ters köşe yapmaz diye umut ediyordum ama yine hiç beklemediğim bir anda alabora oldum. Konu sizi bir yerde rutine bağlıyor ama merak duygusunu kesinlikle yitirmiyor diyebilirim.
Mesleğini ülkemin her dört bir yanında dağ,bayır, köy, kasaba demeden azimle, bıkmadan, her gün dahada yenilenerek yapan tüm kadim Öğretmen dostlarıma selam olsun..
