Orhan Kemal, Yaşar Kemal, Sait Faik, Edgar Allan Poe, Anton Çehov ve Graham Greene okuduğumu, düzgün ve müsamahakar taşlara yaslanıp, tepenin ebedi bekçisi küskün Bizans rüzgarı sırtımda örtü, kısa ve keyifli uykulara daldığımı anımsıyorum.
"Dünyada kandırılması en kolay mahlûk, bir erkektir. Bizim Paris'ten getirip soy isimlerinin başına bir 'du' ya da 'de' eklediğimiz, kontes ya da markiz sıfatlarını yapıştırdığımız kızların müptelası oldular."
İçinden geçen tek şey, bir köşe bulup kıvrılmak, oracıkta uyumaktı. Bütün hayatı bir rüyanın içinden seyredebilmeyi istiyordu. Sanki eskiler öyle yapmıştı, sanki tarih bu nedenle güzeldi.