Hayat yolunda insan suretinde dolaşıp, hayvansal arzular ve içimizde barındırdığımız diğer hislerle ısırıyor, tırmalıyor ve tıslıyor olmamız pek üzücü.
Öldüm ki ekmek adımla yensin
Mevsimle birlikte beni eksinler
Kaç hayat yaşayacağım, her bir çukurda
Bir gelecek oldum, bir tohum oldum,
Bir nesil oldum
Her kalpte benim kanımdan var
Ondan bir damla ya da damlasından bir parça
- "Anlıyorum, anlıyorum... Tamamen yalnızım... Ama Berlin'de değil... Bütün dünyada yalnızım... Küçükten beri..."
- "Ben de yalnızım..." dedi. Bu sefer benim ellerimi kendi avuçlarının içine alarak: "Boğulacak kadar yalnızım..." diye devam etti, "hasta bir köpek kadar yalnız..."
Yeminli su
Yeminli taş:
Ya ölüm ya istiklal.
Gecenin gündüzün döndüğü rüzgâr,
Kurdun kuşun yediği aş:
Ya ölüm ya istiklal.
Hücreden göklerecek,
Varlığın yaptığı ulu savaş:
Ya ölüm ya istiklal.
Memleket dev gibi bir gövde,
Haykırır bir gövdeden bin bir baş:
Ya ölüm ya istiklal.