Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
367 syf.
·
Puan vermedi
·
14 günde okudu
7 yıldır ikinci cildin yayınlanmasının dört gözle bekliyorum. Hocanın kaynakça konusunda gerçekten şov yaptığı bir eser olmuş. Kitabın hacminin yaklaşık 60% kaynakça. Tabi bu gözünüzü korkutmasın kitap her ne kadar akademik başucu kaynak olsa dahi gayet akıcı ve herkesin anlayacağı bir üslupla yazılmış.
Selçuklular: Büyük Selçuklu Devleti Tarihi  (1040-1157)
Selçuklular: Büyük Selçuklu Devleti Tarihi (1040-1157)Osman G. Özgüdenli · İslam Araştırmaları Merkezi Yayınları · 201788 okunma
İngilizler
... Asıl önemli konu da, İstiklâl Savaşı'nın temelinin atıldığı Erzurum'da bu işteki rehberliğim ve Mustafa Kemal Paşa'ya yapabileceğim etkiyi bilerek kongrelerin kararlarına aykırı şekilde beni zamansız bir cumhuriyet ilanına teşvik ederlerken, İstanbul'da gizlice Damat Ferit'in padişah hükümetini aleyhimize hazırladıkları gibi, Konya'da da bir Selçuklu Devleti kurmaya çalışıyorlardı.
Reklam
Müderris kelimesi Arapça "derese" kökünden gelir. "Belirli bir tahsilden sonra icâzet, mülâzemet ve beratla medreselerde ders veren kimselere müderris denir." Müderris, medrese personelinin en önde gelen şahsiyetidir. Özellikle Selçuklu medreselerinde müderris o kadar önemlidir ki medrese; orada müderrislik yapacak olan kişi adına inşa ettirilirdi. Bağdat ve Nîşâbur nizâmiyelerinin aynı düşünce ile müderrisler adına inşa ettirildiği bilinmektedir. Bu durum. dönemin anlayışının gereği olduğu kadar, müderrise ne kadar önem verildiğini göstermesi bakımından da önemlidir.
Nizâmiye medreselerinin kurulması için emir veren Sultan Alparslan ve bu görevi başarıyla yerine getiren Nizâmülmülk ilim ehlini seven kişiler idiler. Nizâmülmülk'ün meclisi gece gündüz âlimlerle dolar taşardı. O, ulemanın gayrisiyle uzlaşamazdı. Onun için insanların en saygı değer ve sevimli olanı âlimlerdi. İlimle uğraşanlar da dahil olmak üzere 12.000 kişi Nizâmülmülk'ten rızıklanırlardı. Bu derece ilmi seven ve âlimin hâmisi olan vezir, açılan medreselere de yüksek meziyet sahibi ve önde gelen ilim adamlarını müderris olarak atamıştır.
Ok ve Yay
İstisnalar hariç bütün Selçuklu paralarının ön üst yüzünde Oğuzların hakimiyet sembolü olan ok ve yay işareti bulunmaktadır. Türklerde ok ve yayın hükümdarlık sembolü olarak kullanımı Oğuz Han zamanına kadar gitmektedir. Tuğrul Bey 1038'de Nişabur şehrine girdiğinde kolunda bir yay ve göğsünde üç ok bulunuyordu.
Sayfa 133Kitabı okudu
Oğuz reisleri önce gayet hürmet göstererek onu tahtına oturtmuşlar, hatta "Biz senin kullarınız. Sen bizim sultanımızsın" gibi sözlerle emrinde olduklarını belirtmişlerdi. Ancak onların bu davranışı, yaşlı hükümdarla beraber oynadıkları bir sultanlık oyunundan başka bir şey değildi. Bu oyunu iki,üç ay içinde anlayan Sencer kendi isteğiyle tahttan inmişti. Oğuzlar bundan sonra Sencer'e gayet kötü davranmışlar, alay etmişler ve kaçmasını önlemek için geceleri bir demir kafesin içine koymuşlardı.
Reklam
Karahitaylar bütün Mâverâünnehir'i istila ettiler. Bu mağlubiyet Selçuklu Devleti ve İslam dünyası için ağır darbe oldu. Sultan Sencer Ceyhun nehri ötesinde kalan arazisini kaybetti. Türkistan ilk defa putperest bir kavmin hakimiyeti altına girdi.Selçuklu ordusu ile yine 100.000 kişilik Karahitay kuvvetleri Semerkand civarındaki Katvan sahrasında karşılaştılar (1141). Sultan Sencer hayatının ilk yenilgisini burada aldı, ordusu tamamıyla dağıldı, eşi Terken Hatun esir düştü.
Sayfa 120Kitabı okudu
Bu sırada Gazneliler Devleti’nde hutbe, sırasıyla Abbasi halifesi, Sultan Muhammed Tapar, Melik Sencer ve Sultan Behram Şah adına okunuyordu. Nitekim bu olayı zikreden tarihçi İbnü’l-Esir, “böylesine garip bir hadise duyulmamıştı” diyerek hayretini ifade etmiştir.
Sayfa 112Kitabı okudu
Kılıç Arslan'ın ordusu bozguna uğradı, kendisi de Habur suyundan karşıya geçmek isterken üzerindeki ağırlıklar yüzünden nehirde boğuldu.
Melikşah zehirlenerek öldürüldü (1082). Bu zehirlenme olayından halife, intikam almak isteyen Nizamülmülk taraftarları ve Terken Hatun şüphe altındadır.
Reklam
Nizamülmülk'ün Haşhaşiler tarafından öldürülmesi
Melikşah ikinci defa Bağdat'a giderken Nizamülmülk de onu takip etti ve bu yolculuk sırasında Nihavend yakınındaki Suhne mevkiinde bir Batıni fedaisi tarafından katledildi (14 Ekim 1092).
Akşam olduğu zaman savaş Bizans ordusunun tam bir mağlubiyeti ve imhası ile sonuçlanmış, imparator da yaralanarak esir edilmişti...
Alp Arslan Kars'ta hüküm süren Ermeni prensine bir elçi göndererek huzuruna gelmesini ve itaat etmesini bildirdi. Bu Ermeni prensi, Türk elçisini siyah elbiseler giymiş olarak kabul etmiş "Tuğrul Bey'in ölümünden beri matem tuttuğunu" söylemiştir. O, bu sayede Alp Arslan'ın teveccühünü kazanmaya muvaffak oldu. Ayrıca sultanı Kars'a davet etti...
Alp Arslan Kars'ta hüküm süren Ermeni prensine bir elçi göndererek huzuruna gelmesini ve itaat etmesini bildirdi. Bu Ermeni prensi, Türk elçisini siyah elbiseler giymiş olarak kabul etmiş "Tuğrul Bey'in ölümünden beri matem tuttuğunu" söylemiştir. O, bu sayede Alp Arslan'ın teveccühünü kazanmaya muvaffak oldu. Ayrıca sultanı Kars'a davet etti...
Sultan Alp Arslan, 1064 yılı içinde Tuğrul Bey devrinde başarılı hizmetlerde bulunan Amîdülmülk'ü görevinden azlederek Merv er-Rud (Horasan) şehrine sürgün etti ve mallarına el koydu. Onun bu görevden uzaklaştırılmasında önemli rol oynayan Nizamülmülk, Selçuklu devleti veziri oldu. Amîdülmülk Kündürî 29 Kasım 1064'te Sultan'ın emriyle öldürüldü. O, ölmeden önce cellada, "Nizamülmülk'e çok fena iş yaptığını, Türklere vezir ve divan sahiplerini öldürtmeyi öğrettiğini söyle..." demişti.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.