surekli gittigim bi kitapcida gozume carpan bi eserdi
Bir gunse almam gerektigini dusundum, ismi kendine cekiyordu.
Bazen kafamdaki olum dusunceleri ve olumun gercekligini de kavrarken, kendi icimden cikamayip kalislarim.. icindeyken. Cekici geliyordu ismi. Icinde trajikomiklesen bir sahneler butunu var gibiydi. Biraz tiyatro eseri okur gibiydim. Ya da filmin sahnelerine donusuyordu. Olumun komik gundelikligini carpti butunuyle. Cagimizda karsilanan intihar ve bir baska evrende karsilanan intihar kiyasindan dusunceler olusturdu kafamda. Olmenin aslinda yasamak isteyen olusunu da duyuruyordu. Ve bir cumle geliyordu aklima
Freud’dan “Ölüm, Aşk’ın eşidir. Birlikte dünyayı yönetirler.”
Hareketsizlige duyulan ozlem? Gerilen bir lastigin tekrar eski haline donme egilimi?
Ve de sunca gunu gecirdigimiz donem, genclerin icindeki olum sesi bende de yankilanan, kiminde, kiminde o hacimle degil..
cocukken daha guclu hissederdim. Alan gibiydim ben de-
Simdi Icimdeki Alan’i uyandirma vakti sanirim.
Kitap istedigim ve sevdigim edebi akista olmasa da bana bir cizgiroman gibi de gecirdi gosterileni. Ve gosterilenin gosterilme acisini sevdim de. Teulé’’ nin Karikaturist olmasindan gelen bi bicimi var. Bir yandan bana, Körluk - josé saramago’ yu animsatti. Sahnelenme hali. Tabi daha intihar dukkani daha kisa, net, dogrudan.