Sonsuz ilim hikmetle
Çiziliyor o yaprak.
Kesif bir perdedir;
Ancak O’na bu toprak.
Sen yaz bunu ey Yûnus!
Biz bu işte yokuz!
Bu yük ağırdır bize,
İman gerektir size,
İcad ne haddimize,
Yaz bunu dize dize!
Şirk bitsin, küfür gitsin!
Mahlukat dile gelsin!
Müşrikler dize gelsin!
Hidayet dillensin,
Gafiller uyansın!
Küfür örtüsü kalksın!
Sen Şâir’ül İslâm’sın!
Ses veriyor toprak,
Bu seda gayet berrak:
Ey âşık!
Ne demek bir yaprak yapmak?
Ne kalem var ne defter
Ne ilmim var ne cetvel
Ne iradem ne kudret
Yok bende böyle bir hikmet!
Nasıl çizerim yaprak?
Nasıl dokusun toprak?
Anam babam olsun sana feda!
Ben asla edemem sana veda;
Yürek dilimden süzülen eda,
Öyle gür ki bu seda,
Duysun bunu tüm dünya:
Lâ ilâhe illallah!
Muhammed Resûlullah!
Lâ ilâhe illallah!
Muhammed Habibullah!