Merhaba arkadaşlar. Dün https://1000kitap.com/beydervis'un ortaya attığı fikirden hareketle ben de kendi beğendiğim, gözüme çarpan ve kaydedilenler bölümüne attığım incelemeleri sizinle paylaşmak istiyorum.
İsim olarak kimseyi etiketlemedim. Gören görsün. Elbette burada gözden kaçan içinde bize çok şey katacak incelemeler vardır. Ben bu
Ömer Gezen' e ve tüm dostlara teşekkür ederim.Sizler de bu anlamlı harekete katılmak isterseniz #51007323
{Liste Güncellenecektir. Yoruma Siz de Sevdiğiniz İncelemeleri İliştirebilirsiniz.}
*Gülnaz Eliaçık
Biz çok güzeldik eskiden,* Telefonun ve radyonun üzerine dantel örtü konurdu.
* Gazocağı ve tel dolabımız vardı. Annem, tıkanan gazocağını, ucunda kılcal tel olan bir aletle açmaya çalışırken habire söylenirdi.Okul kapısında ayva, şam tatlısı,macun şeker,susamlı şeker,pamuk helva,kestane satılırdı.5 kuruşa ince bir dilim şam tatlısı,alırdık.
*.
Mal da yalan, mülk de yalan. Kefenin cebi yok. Hayatta hep para para para nereye kadar? Er yada geç emrihak vaki olunca g.tümüze 250 gr pamuğu tıkacaklar. Paralar da tabuta sığmıyor efendi! Semih Sergen
Dikkat spoiler içerir.
Tiyatro oyuncusu olan yazarın meslek hayatı ve ailesi ile ilgili olarak anlattığı anılarından oluşan ikinci kitabı. Büyük bir kumar tutkusu olan mesai arkadaşı Ertuğrul İlgin ile başlayan kitapta, Öztürk Serengil, Fikret Hakan, Cüneyt Gökçer ve daha pek çok meşhur tiyatrocu ile olan anılarını anlatıyor. Sonrasında Nihat abisinin alkolü seven eşi, Yahşi Batı'daki güreş sahnesinden dolayı anlattığı kispet hikayesi ve tiyatrodaki pehlivan ile olan güreşi, Can Yılmaz ile gittiği Barcelona maratonunda başına gelenler, Konservatuar'ın meşhur çaycısı Sadık abisi, Semih Sergen ile gittiği Konya gezisi ve olaylı etli ekmek yemesi, Kolombo lakaplı Hamza dedesi ve daha pek çok komik anı kitabın içinde yer alıyor. Keyifle bir solukta okunan bir kitap.
Zafer Algöz'ün kaleminden. Edebi bir beklentiniz olmasa da genel olarak başından geçenleri biraz daha sohbet havasında anlatıyor. Kısa kısa bölümlerle, bazen Devlet Tiyatrosunda hocası Semih Sergen'den , kimi zamanda İzmir'deki disiplinli emekli Albay dayısından bahsediyor. Güzel vakit geçermek için okunabilir.
Ken Taç DisZafer Algöz · İnkılap Kitabevi · 2022294 okunma
“Mal da yalan, mülk de yalan. Kefenin cebi yok. Hayatta hep para para nereye kadar? Er ya da geç emrivaki olunca götümüze 250 gr pamuğu tıkacaklar. Paralar tabuta sığmıyor efendi!”