283 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
ilk başlarda anti semitizm araştırması olarak başlayan ancak görüşmeler ve incelemeler sonucunda daha geniş bir anlamı olan ön yargı nın incelenmesine dönüşen bir yapıttır. Ön yargının hangi dinamikler üzerine kuruldugunu ve bunun nelerden beslendiğini, görüşmecilerin söyledikleri üzerinden psikanaliz yönteminide kullanarak bir durum tespiti yapılmıştır.
Otoritaryen Kişilik Üstüne
Otoritaryen Kişilik ÜstüneTheodor W. Adorno · Say Yayınları · 201775 okunma
Ancak, her iki durum için de yeni bir Devletin kurulması gülünç ya da gereksiz değil. Günümüzde, orta sınıfa mensup insanların bizimkinden daha fazla olmadığı, yani daha fakir, daha az eğitimli ve sonuç olarak bizimkinden daha zayıf olan uluslarla kurduğumuz ilişkinin süreci içindeki şekline şahit oluyoruz, An-Anti-Semitizm tarafından kırbaçlanan bütün ülkelerin yönetimleri, acı bir şekilde bizim istediğimiz özerkliği, egemenliği elde etmemize yardımcı oluyorlar.
Sayfa 38 - ATAÇ YAYINLARI® Dünya Siyaseti: 1Kitabı okudu
Reklam
Amerikalı Kardinal Joseph Bernardin, Amerikalıların Papa adayıydı. 1995'de ABD'deki Yahudi Merkezi'nde yaptığı konuşmada Katolik Kilisesi'ni eleştirdi ve "Anti-semitizm İncil'den kaynaklanıyor"demek cesaretini gösterdi. Nedir ki bu açıklamasından bir süre sonra esrarengiz bir şekilde hastalandı ve öldü!
"Yahudiler ve Siyonizm bir kötülük ağacı gibidir. Bu ağacın kökü New York'tadır, dalları tüm dünyayı sarmıştır ve yaprakları da Yahudilerdir- yaşlı ya da genç, kadın ya da erkek, istisnasız tüm Yahudiler ağacın dikenli yaprakları, zehirli dikenleridir. Bu zehir hızla yayılan ve çok ölümcül bir zehirdir."
Anti-Semitik tarih görüşünün aşırı şekli Yahudileri şeytani bir güç, geçmişten günümüze dünyadaki tüm kötülüklerin kökeni olarak görür. Ortaçağda, Yahudiler kuyuları zehirlemek, veba yaymak ve ritüel cinayetler işlemekle suçlanırlardı; daha modern zamanlarda hem kapitalizmi hem de komünizmi icat etmek ve biri ya da diğerini veya her ikisini birden dünyayı egemenlikleri altına almak için kullanmakla suçlanır oldular.
"İslam dünyasında var olduğu ileri sürülen 'anti-semitizm' yani Yahudi düşmanlığı, bir din ya da ırkın mensuplarına duyulan nefretten çok, izlenen politikalara ve ırkçı söylemlere karşı verilen bir tepkinin sonucudur. İddia edildiği gibi, İslam ülkelerinde siyasi gerçeklerden bağımsız köklü bir anti-semitizm olsaydı, Yahudi birey ve cemaatlerine karşı toplu kıyım hareketleri yapılırdı. Halbuki Nazilerin Holokost sırasında masum Yahudileri hunharca katletmesi, karşımızda bir Avrupa fenomeni olarak duruyor."
Sayfa 145 - İsam Yay.Kitabı okudu
Reklam
Ortaçağda, Yahudiler kuyuları zehirlemek, veba yaymak ve ritüel cinayetler işlemekle suçlanırlardı; daha modern zamanlarda hem kapitalizmi hem de komünizmi icat etmek ve biri ya da diğerini veya her ikisini birden dünyayı egemenlikleri altına almak için kullanmakla suçlanır oldular.
Mayıs 1948'de İngiliz Mandası'nın sona ermesinden sonra, Batı dünyasının diğer kesimlerinde olduğu gibi İngiltere'de de Yahudi karşıtı duyguların toplumsal ve siyasi olarak kabulü sona erdi. Artık diğer aşırı uca doğru bir geçiş söz konusuydu; merhamet ya da anti-Semitizmle suçlanma korkusuyla Yahudi eylemlerini makul bir biçimde eleştirenlerin bile sesi kısıldı.
undefinedKitabı okudu
256 syf.
10/10 puan verdi
Versay Anlaşması'nın ağırlığından doğan Nazi Almanyası, Birinci Dünya Savaşı'ndaki vahim sonuçları toparlamak ve Alman gururlarını yeniden kazanmak için Hitler'e gebe kaldı. Aryan ırk savunucusu, Rudolf von Sebottendorf önderliğindeki Thule Cemiyeti'ne giren Hitler, Birahane darbesi ile hapisten çıkmış ve artık daha radikal bir adam olmuştu. İlk
II. Dünya Savaşı
II. Dünya SavaşıDonald Sommerville · Türkiye İş Bankası Yayınları · 201447 okunma
Ben şahsen, anti semitizm ve Yahudi şovenizmi ile aynı anda mücadele edilebileceğine şiddetle inanıyorum.
Sayfa 34 - Düşün
Reklam
* Vatikan'ın ve Papalığın tarihi sayısız cinayet, entrika ve skandalla doludur. Vatikan'da gece sapasağlam yatıp sabaha ceset o/arak kaldırılmak su içmek kadar olağan bir durumdur. * Amerikalı Kardinal Joseph Bernardin, Amerikalıların Papa adayıydı. 1995'de ABD'deki Yahudi Merkezi'nde yaptığı konuşmada Katolik Kilisesi'ni eleştirdi ve "Anti-semitizm incil'den kaynaklanıyor" demek cesaretini gösterdi. Nedir ki bu açıklamasından bir süre sonra esrarengiz bir şekilde hastalandı ve öldü!"
Gençliğe kuşku, düşmanlık ve kin tohumları ekmek hayli geleneksel bir burjuva sınıfı taktiği.
Sayfa 25 - Encore Yayınları