Özellikle Cumhuriyet karşıtı, Osmanlıcı "gayri resmi tarih" yazıcıları Abdülhamit'i neredeyse imparatorluğu kurtaran "Ulu Hakan" yapmışlar, "Zamanında tek bir karış Osmanlı toprağı kaybedilmemiştir, " gibi, gerçeklere bütünüyle aykırı yalanları televizyon ekranlarından bile dile getirmekte sakınca görmemişlerdir. Bugünkü siyasal ve ideolojik karşıtlıklardan en çok etkilenen, bu nedenle de en çok saptırılan dönem, II. Abdülhamit dönemidir diyebiliriz.
19 Aralık 1995 tarihinde, genel seçimlerden 5 gün önce, Doğu Perinçek televizyondaki bir tartışma programında diğer konuklara “alçak puşt” diyerek küfretmiş, ardından da elinin tersiyle vuracakmış gibi yaparak “Bir tane vuracağım” demişti... Mehmet Ali Birand’ın sunduğu 32. Gün programında Doğu Perinçek, Ertuğrul Kürkçü ve Bülent Uluer arasında geçen tartışmanın o bölümünü sunuyoruz:
Doğu Perinçek: Sen Abdülhamit’i savundun! Menderes’leri savundun! '
Ertuğrul Kürkçü: Savunmadım!
Doğu Perinçek: Sen savundun!
Ertuğrul Kürkçü: Savunmadım, ahlaksız adam! Çıkar göster!
Doğu Perinçek: Alçak! Puşt!
Mehmet Ali Birand: Aaa!
Ertuğrul Kürkçü: Terbiyesiz herif!
Mehmet Ali Birand: Aaa!
Ertuğrul Kürkçü: Ahlaksızsın sen!
"Ulu Hakan İkinci Abdülhamid Han" isimli eserimiz Vahiduddin'in büyük ağabeyine ait çocukluk, gençlik ve şehzadelik iklimini çizerken temas ettiğimiz noktalara bu defa başka bir üslûpla ve bazı yerlerde ayniyle dokunmak zorundayız.