Şu ahlakın güzelliğine bakın ya hû
Ebü'd-Derda (r.a.) bir gün büyük bir günah işlemiş bir adamın yanına uğradı. Oradakiler adama sövüp sayıyorlardı. Ebü'd-Derda bu güruha sordu: - Bu adam bir kuyuya düşseydi kendisini çıkarmaya çalışmaz mıydınız? - Çalışırdık. - Öyleyse kardeşinize sövmeyiniz de sizleri onun durumuna düşmekten koruyan Allah'a hamdediniz! - Sen ona buğzetmiyor musun? - Ben ona değil onun yaptığı işe buğzediyorum! O işi bıraktığında benim kardeşimdir!
Sayfa 456Kitabı okudu
Münazaraya Bakış Açımız Nasıl Olmalı? Çok Güzel Anlamlı Bir Örnek :
Münazara sadece hakkı bulmak ve anlamak için yapılmalıdır. Aynen kaybolan malını arayan bir insanın durumuna benzer bir durum..O kaybolan mal bulunsun da ne olursa olsun.Bunu kendisinin veya arkadaşının bulması önemli değil, önemli olan malın bulunmasıdır. Demek ki bir tartışmacı kendisiyle münazara eden arkadaşını hasım değil, bir yardımcı olarak görmelidir. Kendisine hakkı bildirdiği için arkadaşına teşekkür etmeyi bir borç bilmelidir.Nasıl ki malını kaybetmiş bir insan, kaybolan malını arayıp bulamadığı ve geri dönmeye karar verdiği bir anda; bir arkadaşı kendisine gelip kaybetmiş olduğu malını bu yolda değil, şu yolda araması gerektiğini söylediği zaman kendisine teşekkür etmesi lâzım geliyorsa, böyle bir adamı azarlamayı düşünmüyorsa, kendisine malını bulmak için yol gösterene ikramia bulunuyorsa... Birbirini hak namına ikaz eden sahabe-i kiramın meşvereti de zâten böyle idi. Bir kadın,Hz.Ömer'e itirazda bulunmuş ve ona hak yolu göstermiştir.Cemaat huzurunda hutbe irad eden Hz.Ömer,kadının yaptığı bu ikazdan sonra cemaata şöyle der: 'Bu kadın hakkı söyledi, Ömer ise yanıldı'. Bir kişi Hz. Ali'ye (r.a) bir sual sorar: Hz.Ali, sorulan suale cevap verdiğinde, suali soran kişi şöyle söyler: 'Ey emîr'ul-mü'minin! Verdiğin cevap yanlış! Bence bu suale şöyle cevap verilebilir... Bunun üzerine Hz. Ali: Sen haklısın, ben ise yanıldım' diyerek adamın hakkını itiraf eder ve kendisini ikaz ettiği için ona teşekkür ederek sözlerini şöyle sürdürür: 'Her ilim sahibinden daha büyük bir ilim sahibi çıkabilir.
münazara : bir konu üzerinde, belli kural ve yöntemlere uyularak yapılan sözlü tartışma.Kitabı okuyor
Reklam
"Sen Nilüfer gibi kızları bilmezsin ağbi, onlar bir kalbi bir defa fethetmekle yetinmezler, her gün yeniden kuşatırlar, yeniden saldırırlar, yeniden bütün varlığını teslim alırlar adamın.” :D :D ( Zannettiğin Gibi Değil )
Mekke fethi zamanında Sa'd bin Ebî Vakkâs (ra) hastalanmıştır. O sırada Efendimiz'in (sav) yanına gelmesiyle kendisine neler yaptığını Sa'd(ra) bizlere şu şekilde nakletmektedir: "Ben hastalandım, Resûlullah (sav) ziyaretime geldi. Allah Resûlü (sav) elini göğsümün üzerine koydu. Elinin soğukluğunu yüreğimde hissettim. Resûlullah (sav) daha sonra şöyle buyurdu: 'Sen kalp hastası bir adamsın. Sakîfli Hâris b. Kelede'ye git. Hâris b. Kelede, doktordur. Onu ziyaret et. Medine'nin güzel hurma ağacından yedi tane meyve alsın. Onları çekirdekleriyle birlikte ezsin ve sonra sana içirsin."
Sayfa 49
Bu lafları söylerken ki hâli gözümde canlanıyor:D
Suat da hemen “Evet abi lütfen çekinme” dedi. Ah benim Suat'ıma bak sen. Allah aşkına şu adama bir bak Suat, kaldır kafanı da şu dikiz aynasından gör şu adamın gözlerini. Sence bu çekinecek bi adam mı? Bir şeye ihtiyacı olsa sana mı gelir bu adam? Bana mı gelir?
Fakat, boğazına kadar suya batmış olsa da insanoğlu özgürdür: içinde bulundugu durumla ilgili olarak ne hissedeceğini, hangi tutumu takınacağını, cesaretli mi, donuk mu, kaderci mi, becerikli mi olacağım, yoksa paniğe mi kapı-lacagıni seçebilir. Olası psikolojik seçimlerin bir sınırı yoktur. He-men hemen iki bin yıl önce Epiktetos şunları söylemiştir: 'Ölmeliyim. Hapsedilmeliyim. Sürgüne gitmeliyim. Ama inleyerek mi gitmeliyim? Ben de mi sızlanmaliyım? Sürgüne gülümseyerek gitmeme kimse engel olabilir mi? Hakim beni zincire vurmakla tehdit ediyor,ne diyorsun sen? Beni zincirlemek mi? Bacaklarımı zincirleyebilirsin —evet, ama irademi değil — hayır, Zeus bile ele geçirmez onu.' Bu önemsiz bir ayrıntı değildir. Bogulmakta olan bir adamın öz-gürlüğünün bulunması hayali saçma görünse de bu hayalin ardındaki ilke büyük önem taşımaktadır. İnsanın içinde bulunduğu duruma karşı tu-tumu insanoğlunun en can alıcı noktasıdır.
Reklam
407 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.