"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Sen” virane kalbime ne yaptın?
Bak, divane aşkıma ne yaptın?
İpeğin içinde rahatlığa alışmıştım
Sen “kelebek” kanadıma ne yaptın?
Gözünün kadehinden içmeden sarhoş oldum
Baygınım, meyhanemi ne yaptın?
Meğer yaslanmaya layık değilmişim
Sen omuzumdaki hasreti ne yaptın?
Beni yordun ve sen yorgun gittin .
Sefere çıkan, sen evime ne yaptın?
Dünyam, senin ağlama yağmuruna bulandı…
Sarayımın çatısına ne yaptın?
Numan Arıman'ın yazmış olduğu Vera Benim adlı şiiri sizler için seslendirdim. Dinlemek için linkten ulaşabilirsiniz.
youtu.be/WZRMxiQp2uA
VERA
hiç söylenmemiş sözler söylemeliyim,
el değmemiş, duru sözler sevdiğim için
sevdiğim! şehir giysilerini kıskanır
ve bu yüzden bürünür geceyi
güneş gözlerinden beslenir
ve saçlarını kollar
Hasret oldu, ayrılık oldu
Hüzünlere bölündü saatler
Gördüm akan iki damla yaş
Ayrılık da sevgiyle beraber
Bir şarkı bir şiir gibi
Yaşadım canım acıları
Senden bana hatıra şimdi
Sakladığım sevgili kederler
Bir sır gibi saklarım seni
Bir yemin bir gizli düş gibi
Ben bu yükü taşırım sen git
Git acılanma
Sen ağlama, dayanamam
Ağlama göz bebeğim sana kıyamam
Al yüreğim senin olsun
Yüreğim bende kalırsa yaşayamam ♡
open.spotify.com/track/5zasbkVjl...
Küçük İskender
Ayak izlerimizde ölüp erimiş peri pelerinleri
Periler birbirine düşman, pelerinler birbirine küs
Sana bugün bir mektup yazdım:
En çok
En çok güllerden sözettim
Yıllar öncesi. Güneydoğu’da tenha bir ilçedeyim. İstanbul çocuğuyum. Işıklı caddelerden, denizlerden, martılardan ayrılıp gelmişim. Ne yana baksam dağ, kirli renkler. Ne zaman baksam içimde ağlama hissi.
Çarşıya çıktım. Erkek gibi, pantolonumla. Kızlar pantolon giymezmiş; çok ayıp. Hesap soran bakışlardan iyi bir dayak yedim. Onlardan nefret
Oysa söz vermiştik
Seninle birlikte kurtaracaktık rapunzel’i
İlk biz uyandıracaktık uyuyan güzeli ilk biz
Kırmızı başlıklı kız için kurtla dövüşecektik
Pamuk prenses’in cam tabutu başında en çok ağlayan biz olacaktık
(bugün ağlama!)
Hansel ve Gratel’e biz ormanda arkadaş olacaktık
Sen masallar severdin beni bir masala inandıracaktın
Sabahlara kadar kızmabirader de oynayacaktık.
Çok uzak artık
Çok uzak
Çok uzak artık
Çok uzak...
Ahh sevgilim.... Masalın sonuna kan yazdın.
Kim beni sana sorarsa onlara de ki ; "Gitti "
Gitti kendini aramaya
O tarafa
Senin de bile bilmediğin bir yerde
O gece sana verdiğim fotoğrafı yak
Belki bir geceni aydinlatabilirsin
Aman kimse bilmesin
Elinle yaktığın o bendim
Ki kimsenin hoşuna gitmeyesin
Dünya kurt gibi sende kuzu olup içine düşmüşsün
Ben her daim yanında duramam
Ke pirsamin jite kır beje çû.. çû
li xwe bîgare..
Li we aliye, cîhekî tû jî nîzani
bé..
Wéneye mîn we şeva da ye té
bişewitîne
belki tû karî be şeveke xwe
Ronahî bîke...
Gözlerimi açtım. Neredeyim? Uyurken yatağımdaydım. Evimde! Şu an yemyeşil bir ormandayım. Bu nasıl olabilir? Anlam veremedim ilk önce. Anlamaya çalıştım. Şaşkınlık... Yerini korku aldı bu sefer. Sakin ol... Sakin kal! Derin derin nefes aldım. Etrafa baktım. Kimse yok. Yalnızım. Nasıl geldim ben buraya? Sorular... Sorular... Yaklaşık on dakika
Ben,
Benim de bir hikâyem olduğunu fark etmem, müşteri temsilcisi ile yaptığım telefon görüşmesi sırasında oldu. Belki de özlemin ve yalnızlığın yarım kalan bütün hikâyelerini benden önce dinlemişsinizdir. Ben de uzun uzun başkalarının hikâyelerini dinlemiştim. Bir arama ile başlayan benim hikâyemi geç de olsa bugün öğreneceksiniz.
Önceki günler
youtu.be/-veriWGSkUU?si=...
🥀
“Sen” virane kalbime ne yaptın?
Bak, divane aşkıma ne yaptın?
İpeğin içinde rahatlığa alışmıştım
Sen “kelebek” kanadıma ne yaptın?
Gözünün kadehinden içmeden sarhoş oldum
Baygınım, meyhanemi ne yaptın?
Meğer yaslanmaya layık değilmişim
Sen omuzumdaki hasreti ne yaptın?
Beni yordun ve sen yorgun gittin .
Sefere çıkan, sen evime ne yaptın?
Dünyam, senin ağlama yağmuruna bulandı…
Sarayımın çatısına ne yaptın?
Kimse sevmedi ya, sen Mela, sen seversin sandım. Değer verirsin, bırakmazsın, önemsersin, düşünürsün, korur kollarsın sandım. Bana aynı evde yaşarken baba hasreti çektirdi hayat, ayaklarım üstünde durdum küçük yaşımda da, bir sana karşı duramadım Mela. Sandım beraber yükleniriz yükümü, sandım ağlama artık ben geldim dersin. Sandım Mela, her gece iki dudak arasından ne kadar cümle çıkarsa o cümlelerle, iki gözden ne akarsa o yaşlarla dualar ettim. Sen bana aşkı sevdayı hasreti suskunluğu da yükleyip gittin Mela.. Bütün sanışlarım sanaydı sende seni bu denli sevebileceğimi hiç sanmadin..