''...sonra belki çay içeriz. Şansımız varsa yağmur da yağar. Damlalara huzur yüklemece oynarız. Benim damlam seninkini alnından öper. Güzel şeyler olur belki. Sen gel bence....''
Atatürk'ün Adalet'i... Yaşlı kadın yatağından kalktı. Sabah ezanının insan ruhuna huzur veren sesi oda içinde yankılanıyordu. 88 yaşından beklenmeyecek bir çeviklikle pencereye doğru yöneldi. Pencereyi açması ile birlikte odaya ezan sesi ile birlikte baharın güzel kokusu ve kuş cıvıltıları doluştu. Penceresinden gözüken Kurtuluş Parkına bakarak
Reklam
"Artık ne sıradaki parça sen ol, ne de bana gel. Bence sen biraz dürüst ol ve önce kendine gel."
Sonra belki çay içeriz. Şansımız varsa yağmur da yağar. Damlalara huzur yüklemece oynarız. Benim damlam seninkini alnından öper. Güzel şeyler olur belki. Sen gel bence”
Artık ne sıradaki parça sen ol, ne de bana gel; Bence sen biraz dürüst ol ve önce kendine gel. Sunay Akın
Sonra belki çay içeriz, şansımız varsa yağmur da yağar. Güzel şeyler olur belki. Sen gel bence. Cengiz Aydın
Reklam
835 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
24 saatte okudu
Aslında Anita Blake kitapları hakkında yorum yapmak istemiyordum pek. Çünkü yorumun kitap için değil seri için olacağını biliyordum. Böyle serilerde kitabı seriden bağımsız değerlendirmekte zorlanıyorum. Yine de bu kitaba yazmak istedim. Son iki kitaptan sonra onuncu kitabı çok daha iyi buldum çünkü. Her ne kadar cinselliğin çok ön planda olması nedeniyle eleştirilse de kurgusu çok daha sağlam, çok daha akıcı bir hikaye olmuş. Seri ilerledikçe tekrar da artmış haliyle. Okurken bırak şunların kara kaşını kara gözünü anlatmayı da olaya gel dediğim çok yer oldu. Ama benim gibi kitapları üst üste okumayan insanlar için faydalı olacaktır. Kitabın hızlı bir temposu ardı. Hatta ben yoruldum artık karakterler adına. Seriye ve bu tarza alışık olmayan okurlar için de daha da yorucu olduğunu gördüm çevremden. Ama bence romanın en çekici yanı da bu zaten. Bu seriyi insanlara sevdiren şeyin edebi özelliklerinden çok karakterleri olduğunu düşünüyorum. En azından benim için öyle. Ve çok az yazar olayları böylesine canlı bir şekilde anlatabilir diye düşünüyorum. Diğer kitaplardan farklı olarak bir çok karakterin büyük değişimler geçirdiğini gördüm. Ben sevdim gerçi. Çok yerde Anita kaçmayı bırak bahane arama sen böyle biri değilsin demek istememe rağmen. Richard da beni tam anlamıyla çıldırttı. Gerçi ilk ortaya çıktığı andan beri mızmız halleri beni sinir ederdi ama artık iyice gıcık oldum. Seriyi de bu onuncu kitabı da bu türü sevenlere tavsiye ederim. Ben Zincirlenmiş Narkisos'u diğerlerine göre daha bir sevdim. Özellikle sekiz ve dokuza göre. Çok daha akıcı, çok daha sert, kurgusu çok daha sağlamdı.
Zincirlenmiş Narkissos
Zincirlenmiş NarkissosLaurell K. Hamilton · Artemis Yayınları · 2010137 okunma
KAR VE SEN Kar düştü şehre... Bilmem neden, hüzünlendim yine Sen yoksun şimdi bu şehirde Beraber izleyemedik beyaz örtüyü yine Kar örtüp sevgimizin, aşkımızın üzerine Doya doya yürüyemedik el ele...
Beyaz bir ışığa yolculuk ediyorduk. İkimiz, yan yana, diz dize, göz göze... Ve birleşiyordu çizgilerimiz ufukta. Mavi bir renk olup ötüşüyordu üzerimizde kuşlar. Birbirimize yaslanıp sevinçle onları izliyorduk. Sonra sen heyecanla yerinden kalkıp güler yüzünle bana yıldızları işaret ederdin. Bense sadece seni görürdüm o anda. Ve mutlu oluyordum
Şimdi ne zaman bir kelebek görsem, Aklıma biraz sen geliyosun Yolda yürürken de gülümsersem yanlışlıkla Bence senin yüzünden hep Özledim demeyi özlemiyor insan o başka Güzel şeyler var öyle aklına geliyor birden Senin sarılıp öptüğün denizlerde kum olmak tane tane Aklından geçtiğin köprülerin şarkısı olmaklardan Sana sarılmaktan yorulmak
Reklam
ISRARLA OKUMANIZI ÖNERİYORUM !!!!!! Yaşlı kadın yatağından kalktı. Sabah ezanının insan ruhuna huzur veren sesi oda içinde yankılanıyordu. 88 yaşından beklenmeyecek bir çeviklikle pencereye doğru yöneldi. Pencereyi açması ile birlikte odaya ezan sesi ile birlikte baharın güzel kokusu ve kuş cıvıltıları doluştu. ... Penceresinden gözüken Kurtuluş
1.499 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.