Mutlu geçmişinin hayaliyle karşılaştığında, yitirdiklerinin bilinci içini neredeyse dayanılmaz bir pişmanlıkla kaplar. Işte o zaman güvenli bir yere gizlenip yaralarını sarmak istersin çünkü ruhun, acının yabanileştirdiği evcil bir hayvan gibidir.
Unutmak çok iyi bir ilaçtır, ilaçların en tatlısı ve en merhametlisi. Kimileri unutmanın ödleklere yakıştığını söyleyebilir ama bu, gerçek, derin ve mutlak acıyı bilmedikleri içindir. Canımızı en çok acıtan deneyimleri bir dokunuşla, bir ilaçla diğer beyin işlevlerine dokunmadan nörolojik bir müdahaleyle silmek iyi olur ama biliyorum ki, bu ne doğrudur ne de mümkün. Sonrasında yaşadıklarımızı anımsamamızı sağlayacak o acı olmadan yaşam nasıl olur ?
Sahi, hangi yaşam ?