"Sen zihninde bir noktayı dönüştürmek istediğinde, hayatı o alana davet etmiş oluyorsun zaten. Mühim olan, hayat kapına geldiğinde, sen onun içeri girmesine izin veriyor musun, vermiyor musun ? Bunun farkında olmak..."
125 syf.
·
Not rated
''Biz onlara benzemeyiz. Niye mi?”
''Biz onlara benzemeyiz. Niye mi? Çünkü, çünkü yanımda sen varsın, beni kollarsın, senin için de ben varım. Niyesi bu işte...'' Fareler ve İnsanlar beni gerçekten etkileyen kitaplardan biri oldu. Kısacık ama hikayesiyle insanı içine çeken soluksuz okunan kitaplardan. İki insanın ortak bir umutta var olmalarının ne demek olduğunu birlikte yol almayı koruyup kollarken dostluğun güzelliğini hissettim okurken ve sonuyla birlikte bu yolda ilerlemek imkansız hale geldiğinde yapılan eylemin; karşındakine yapılan fedakarlık mı, acımasızlık mı, yoksa bunun insanın karşısındakine değil de kendine yaptığı bir iyilik mi, umudunu kaybeden insanların her şeyi kaybetmeyi göze alması mı? . . insanı hayata motive eden şey umutsa ve insan ortak bir umudu paylaşabileceği birini bulduysa yine de en kötü olasılığı düşünüp en güzelini yaşamaya çabalarsa ve bunu tuttuğu eli bırakmadan yaparsa, bundan daha anlamlı bir şey var mıdır acaba..
Fareler ve İnsanlar
Fareler ve İnsanlarJohn Steinbeck · Sel Yayıncılık · 2023173.7k okunma
Reklam
Uykusu gelseydi uyurdu. Evde yalnız olsaydı korkuyor ondan uyuyamıyor derdim. yalnız da değil. peki neden uyumuyor o zaman. bunun bir derdi mi var yoksa. ee neden bana anlatmıyor. çekiniyor mu yoksa. Çekinecek ne var ki. demek ki benim bilmemi istemediği bir dert onunki. anlatmasın bakalım, içinde şişiredursun. bir gün patlayacak hale geldiğinde yanıp kıvranırken ben onu görürüm. görürsün de ne yaparsın. çıkıp gelse ona ne dersin. dök içini de rahatla mı. yapabilseydi bunu daha önce yapardı değil mi ama. ebenin doğurmak üzere olan kadına gelip hadi doğur ben bekliyorum demek gibi bir şey olurdu bu. benimki de laf işte. söylerim söylerim saçma olduğunu laf iş bittiğinde anlarım. kafasına dank etti derler ya. benimki dankadank dangadank eder. içine kurtlarını düşür bu gece. sen de onun gibi uyumayıver uyuduklarına say zararlı çıkmazsın. bazen para düşürüp yediklerine saydığın gibi say.
Buda ve İsa bilincin mümkün olan en yüce huzur noktası olduğunu söylüyor! Ama sana göre neden bilinç acı vericidir? Ve neden her şeyi unutmak istiyorsun? Neden bilinç acı veriyor? Varlığının sadece yüzde biri bilinçli olup yüzde doksan dokuzu bilinçsiz kaldığında o zaman yüzde birlik kısım etrafını görerek acı çeker. Zihnin yüzde doksan dokuzunun
Sayfa 6 - Ganj yayıneviKitabı okudu
20 Yaşıma Mektup
20 yaşındasın. Bu da demektir ki bir yıl ömrün var. Sonra 21 olacaksın. O gün geldiğinde de ölecek ve 21 yaşında başka bir insan olarak doğacaksın. Zaman kaybetme. Kaybettiğin her saniye seni değiştirecek ve sonra istesen de dönemeyeceksin şu an olduğun hale. Boşuna gelecek hayalleri kurup zihnini meşgul etme. Daha da önemlisi, kendini gelecekle kandırma. Sadece kendini ve içinde bulunduğun anı düşün. Kendini anlamaya çalış. 20 yaşındaki sen, kimsin? Ve eğer bu sorunun yanıtını bulabilir ya da en azından buna dair bir fikir edinebilirsen bir kağıt ve kalem al, sonra da yaz. Kim ya da ne olduğuna dair düşüncelerini yaz Elbette yazacaklarını ben okuyamam. Çünkü bana ulaşana kadar, farklı yaşlardaki bizler tarafından o kağıtlar çoktan kaybedilmiş olur. Dolayısıyla bana yazma. Kendine yaz. Kendin için yaz. Ben seni anlamasam da olur. Ben seni tanımasam da olur. Sen kendini tanı, yeter. Her ne kadar bunu tam olarak başaramayacak olsan da dene. İstediğin kadar dene ve yanıl. Ama dene. Açıkçası bunu senin için istemiyorum. Kendini tanımak için çabalamanı sadece kendimi tanıma çabamda bana yardımcı olması için istiyorum. Biliyorum ki sen bir cümleye başlarsan devamını ben getiririm. Ben ve benden sonrakiler... Her ne kadar o cümle bitmeden hepimiz ölecek olsak da sen yazmaya başla. Başka da bir şey düşünme. Özellikle de beni. Hele gözlerini kapatarak, asla! Geleceği ya da geçmişi unut ve 20 yaşında olduğunu hatırla. Kendini hatırla. Hatırladıkça da hatırlat. Bana kendimi hatırlat. Şimdi aç gözlerini yoksa çok geç olacak.
Sayfa 194 - Açıkçası Seni Tam Olarak HatırlamıyorumKitabı okudu
Ya'aburnee Tanıdık gelen kelime ile birkaç saniye bakıştım. Arapçam oldukça iyiydi ama bu kelime bir an duraklattı beni. Zihnimde birkaç raf dolaştı ve sonunda anlamı aklıma geldiğinde havada alyansı tuttuğum elim yavaşça dizlerimin üzerine düştü: "Beni göm." Arapça da olan bu kelime; yokluğu ile yaşamanın acısına dayanamayacağından, sevdiği kişiden önce ölmeyi dilemek anlamına geliyordu. 'Üzerime toprağı sen serp' demek oluyordu. Kişinin en çok sevdiği birinden önce ölme isteğiydi.
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.