“ Ve sen, kendin için dünyadaki en önemli insansın. Öyle olmalısın! Aksi halde yaşadığın hayat senin olmaz, -mış gibi bir hayat sürersin. “
Sayfa 27 - Kronik
Epiktetos şöyle der: "Böylece her korkunç hayalin karşısında 'Sen bir hayalsin ve hiç de göründüğün gibi değilsin!' demeye hazır ol."
Sayfa 85 - Olimpos Yayınları, 4. Baskı: Ocak 2023. AnkaraKitabı okuyor
Reklam
Üniversite yıllarımda bir bukalemun değildim. Kaybolmuştum ve gerçek kimliğimi arıyordum. Ne amaçla yaratıldığımı bulmaya çalışıyordum. Kaybolmuştum ve çaresizce yolumu bulmak istiyordum. Sadece evimin, asıl ait olduğum yerin neresi olduğunu bilmiyordum. Rabbimiz İnşirah sûresinde “Sen kaybolmuştun. Rabbin seni buldu ve yol gösterdi.” buyurur. Ben
"Nereden esti? Sevdin mi peki?" diye arka arkaya iki soru sordu Zeynep Hanım. Alper, galip olduğunu düşünenlere özgü o evrensel tonlama ile yanıt verdi: "Ne seveceğim ya! Yarısını anlamadım zaten dede dede kelimeler anayasa hukukundaki gibi... Güya aşk romanı... Nuran mı Nalân mı bir kadın var herkes ona âşık o kimseye âşık filan
Sayfa 41 - Giriş, Çözdüm nihayet o büyük sırrıKitabı okudu
"Profesörün söylediği gibi: "O hep sana ihanet eder ama sen yine de onu sevmeye devam edersin."
Sayfa 209Kitabı okudu
"Kişilerarası ilişkileri bir kenara bırakıp fikri tartışmak imkânsız. Nerede Habermas'ın kamusal alanı nerede bizim salon? Fikirlere yön veren ilişkilerimiz, çıkarımız, beklentimiz... Hatta kişi, çıkarı gereği biriyle ters düşmemek için, inandığının tam zıddını dahi savunabiliyor. Kişinin ne söylediğini ekmeğini nereden kazandığı belirliyor... Ekmeğini? Her türlü ekmeğini... Maddi manevi... Ama bu sadece ne söylediğimizi belirler, ne düşündüğümüzü, gerçekte neye inandığımızı değil. Sen de yapıyorsun, yapmıyor musun? Yapıyorum." Öfkesi her daim kınını kesen bir kılıç gibi kendisine yöneliyordu düşündükçe. "Hani susacaktım, tartışmayacaktım artık? Hemen gaza geliyorum. Bunlarla tartışılır mı? Yobaz! Dayımdan ne farkı var bunların? Devrimi onun hidayeti arzuladığı gibi arzuluyorlar. Bunların inancının da ritüelleri, bayramları, şehitleri var... Babam bir şeye inanmıyor. Lakin o da öteki uçtaki benzerinden farksız. İnanmadığı halde inancı gündelik yaşamında kullanıp bir kimlik ve güç elde edenlerden... İdeolojiyi kazı, altından tüm egosu ve bencilliği ile birey çıkıyor ama bunlar bireyi duydu mu haç görmüş vampir gibi... Anlamıyorlar. Devrimin de tanrının da hayali güzel. Hakikate dönüştü mü Stalin oluyor, siyasal İslam oluyor..."
Sayfa 39 - Giriş, Çözdüm nihayet o büyük sırrıKitabı okudu
Reklam
"Ayrıca sen dükkândan ve aileden uzaklaştıkça daha arkadaş canlısı, daha uyumlu, daha nazik, daha anlayışlı, daha alakalı (görünüşte olduğun kadar ruhen de öyle) birine dönüşüyordun. Tıpkı kendi topraklarını dışına çıkan ve bu sebeple artık daha fazla despotluk yapması için sebebi kalmayan ve en alt tabakadan insanlarla bile iyi ilişkiler kurabilen bir diktatör gibi."
Sen sevda yüklü bulut, göklerimin sahibi Saklıyorum içimde seni bir tufan gibi
Sen yoksun ya hayat yok, nefes yok, derman yok yaşayacak.
Geçen Bir Kadına
Kulakları sağır eden sokak uluyordu çevremde İnce, uzun, kara yaslı, kocaman bir ıstırap Bir kadın geçti, deddebeli bir elle Kaldırıp sallıyarak işlemeli eteğini Çevik ve asildi heykel bacağı ile Ben, içiyordum, büzülmüş bir acayip insan gibi Gözünde, fırtınanın filizlendiği bu kara gökte Büyüleyen tatlılığı ve öldüren zevki Bir şimşek...sonra gece!_ Ey bakışı ansızın Beni yeniden dünyaya getiren kaçıcı güzel kadın Artık göremeyecek miyim seni ebediyen? Başka yerde burdan çok uzak! Çok geç! Belki de asla! Bilmem nereye kaçıyorsun ,bilmezsin nereye gidiyorum zira Sen, ey sevmek istediğim, sen ey bunu bilen! BAUDELAIRE
Reklam
Alper'se annesine kesinlikle katılmıyordu ve susmadı: "Bizim okuldakiler gibisin aynı," dedi. "Amerikan sistemiyle en iyi eğitimi al, Amerikalıların kurduğu okulda oku, hocalarının oradan mezun olmasıyla övün, kendin de oraya gitmeyi hayal et ama Sıtarbaks'ı taşla." "Babasına hayır olsun diye mi yapıyor
Sayfa 38 - Giriş, Çözdüm nihayet o büyük sırrıKitabı okudu
Elini, kimsenin uzanmaya cesaret edemeyeceği İlahi Lord'un yüzüne yasladı. Arın dokunuşuna sesli bir şekilde, “Merhaba,” dedi. “Sen çok daha güzelsin.” “Adın ne?” “Arın.” “Lord gibi mi?” “Lord gibi,” dedi Arın göz kırparak. “Senin adın ne?” “Alin...” “Prenses gibi mi?”
Sayfa 334 - Dex yayınları, Arın, Alin.Kitabı okuyor
Sabaha Kadar
Dünya o kadar büyük ki Bir noktanyım ortasında ne yapsam Bazen de o kadar küçülüyor ki dünya Devrilerek sanıyorum kımıldarsam Hayat o kadar uzun ki Öyle bitmez geliyor ki bir an Birde bakıyorum o kadar kısalıyor ki
"Sizin işler ne alemde? Yoğun mu yine?" Zeynep Hanım sağ elinin parmaklarını boşlukta süzülerek inen bir balonu tekrar havalandırıyormuş gibi hafifçe sallayıp, "Sömürülmeye devam," dedi. Alper atıldı: "Üç ayda bir çift maaş, kapıdan alıp kapıya bırakmalı servis, kahvaltı bile veriyorlar hâlâ sömürü diyor ya." "Gel sen çalış oğlum o kadar meraklıysan, ben evde durayım," dedi Zeynep Hanım bir an tereddüt etmeksizin. Alper sustu. Yanında oturan büyük oğlunu işaret eden Zeynep Hanım, "Bugün olsa ben de bulamam böyle bir iş, bak Cengo ne şartlarla çalışıyor. Bu düzen böyle gittikçe iş filan da kalmayacak kimseye... Benim daha iyi koşullarla çalışmam sömürülmediğim anlamına mı geliyor? Niye koyuyor servisi Kimse geç kalamasın diye değil mi?" Tek kaşı havadaydı Zeynep Hanım'ın; "Masanın tadı kaçmasın," diye düşünüp sustu.
Sayfa 37 - Giriş, Çözdüm nihayet o büyük sırrıKitabı okudu
Eğer kayısı çekirdeğini sadece içinde ekersen bir şey bitmez. Halbuki onu kabuğu ile diktiğin zaman biter. İşte bu bakımdan, sûretin de rol oynadığını anlamış olduk. "Kalp huzuru olmadan kılınan namaz namaz olmaz." buyrulduğu gibi, namaz da içtedir. Fakat sen onu mutlaka şekillere sokarsın. Şu hâlde bize cisimler âlemine boşu boşuna getirmediler?
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.