Nurullah Genç
İSTANBUL VE SEN Gemiler gidiyor, sen gidiyorsun Sulara yansıyor yeşil gözlerin Hüzün dalga dalga, ısız ve derin Beni İstanbul'a terk ediyorsun Sensiz ne şehrayin, ne deniz kalır Gidersen, harabe olur İstanbul Martılar göç eder; sular alçalır Kendini çöllerde bulur İstanbul Güneşi rengârenk şavkınla her an Saçlarını tarar iken bulurum Beyazdır gecenin kalbinde zaman Ellerini arar iken bulurum Sensiz çözülür mü gül ve muamma Yüreğimden hala habersiz misin Adını göklere yazarım amma Metâbı kaybolur düşlerimizin
Sayfa 249 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Bu güzel metaforların şifresini kendi başına çöz; derinlemesine düşün onlar hakkında. Bu yüzden hikayeler üzerinden konuşuyorum. Onlar üzerinden hiç kimse konuşmamıştı. Niçin ben bu küçük hikayeler üzerinden konuşuyorum? -sadece nasıl düşüneceğine dair sana birkaç ipucu vermek için. Bunlar bu hikayeler üzerine yapılan yorumlar değiller; ben bir
Reklam
9. BÖLÜM SONSUZ SABIR Bir zamanlar cennet meyvesini işitmiş olan bir kadın vardı. Ona tamah etti. Adına Sabar diyeceğimiz bir dervişe sordu, “Bu meyveyi nasıl bulabilirim ki böylece mevcut bilgiye erebileyim? “Sana verebileceğim en iyi tavsiye benimle çalışman olur,” dedi derviş. “Fakat böyle yapmazsan, kararlı bir şekilde ve bazen yerinde
Ayaz, büyük fatih, Put Kıran Gazne Hükümdarı Mahmut’un ahbabı ve kuluydu... Bu kıssada kullanılan her kelimenin üzerinde dur. İslam putlara inanmaz ama bu Müslümanlar tarafından yanlış anlaşılmıştır. Putlara inanmamak başka bir şey, kalkıp başkalarının putlarını yok etmeye başlamak başka. Aslında birinin putunu kırmak demek, olumsuz yönde de
-Totoca, yeni eve ugradin mi? Hayir. Ya sen? -Firsat buldukça gidiyorum. Minguinho'nun iyi olup olmadigini öğrenmek için. -Güldü ve Ayisigi'nin yeni gövdesi olmasi gereken sopayi yontmayi sürdürdü. -Mnguinho da neyin nesi? Benim şekerportakalıfıdanım. -Ona çok uygun bir ad bulmuşsun. Kendine böyle isler bulmakta üstüne yoktur, iyi mi
Sayfa 45 - can
“Leylâcık, Bazıları öyledir, okumazlar, ciddî düşünemezler. Gene de aydın olmaktan vazgeçemezler. Hatta aydın kişi oldukları için kendilerinde mutlu bir baht, gizli de olsa, bir müstesnalık bulurlar. Bu, bir toplum derdidir. Ferdi bunlardan ötürü ayıplamak pek doğru ve yerinde olmaz. Bilirsin ki insan, muhitiyle doğru orantılı gelişir,
Reklam
192 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.