Meryem; 17 yaşında sözde şeyh diye biri tarafından tecavüze uğrayan bir kız, Van'ın bir köyünde bir izbede bir mucize bekleyen bilgisiz bir kız.
Cemal ise sözde şeyhin oğlu ve askerden komando olarak döner ve babası ona Meryem'in öldürülmesi gerektiğini söyler ve İstanbul'da bu işi yapmasını ister. İstanbul'da öldüremez Meryem'i . Asker arkadaşı Selahattin onun biraz gözünü açar ve onları Ege'de bir yere gönderir.
Profesör yani İrfan ise zengin adı sanı parası olan ama huzuru samimiyeti bulmadığı için aniden her şeyi bırakıp Ege'ye gider tekneyle.
Meryem cahil Cemal ise babasının kendi tabulaştırdığı fikirleri benimseyen bir aciz. Kitabı okurken ilk yüz yüz elli belki iki yüz sayfa bu ne yaa şimdi diyecek ki bende dedim ve kitabı yarım bıraktım sonra yorumlara baktım geneli de yarım bırakmış kitabı ama okuyanlar ise mutlaka okunması gerektiğini belirtiyorlardı. Bende devam ettim iyi ki de ettim . Kitapta Meryem hep diyor sen hiç mucize gördün mü diye olay öyle bir sürükleniyor ki Türkiye'nin konularını psikolojik, dini , sol sağ vs... Livaneli eserlerinde yaptığı gibi bu kitapta da insanı bilgilendiriyor ve son bölümde Meryem'in Cemal' e başkaldırdığını görünce mucizesi gerçek oluyor .
Gerçekten okunması gereken kitaplardan...