Sahi sen yaşadın mı; Var miydin acaba? Yaşadık mı seninle Aynı zaman parçasında? Ama ellerin aklımda, İri gözlerin, Sıcaklığın geceler boyu Ve aklığın aklımda. … Ben seni yalansız Bahar gibi sevdim
1918 Bir Rüya .....Şerif Çavuş : - rüyamda esir edildikten sonra - Beni bağladılar, götürüp bir zindana attılar. Tekrar gülerken Şerif Çavuş, -Dur efendim dedi, gülme bu düş iyi bir şeye benzemiyor, Allah sonunu hayır getirsin. -Peki daha var mı? -Var ya!.. -Öyle ise anlat bakalım zindanda ne yaptın?!. -Ne yapayım? Zindan mahşer gibi kalabalıktı. Ne amiri var ne memuru. Herkes kendi başına buyruk burada tam iki sene yaşamışım. Bir gün kapılar birden bire açıldı. İçeriye birden her tarafı sırmalara gark olmuş bir paşa girdi. Arkasında iki elleriyle Türk bayrağı taşıyan binlerce kişi vardı. Biz zindan ehli hepimiz ayağa kalktık ve paşanın selamına durarak yüzüne bakıyorduk. Paşanın yüzü nur gibi parlıyor,gözleri şimşek çakıyordu. Zindanı baştan başa gezdi, dolaştı, ak sakallı bir ihtiyarın yanında durdu, sakalını okşayarak: -Demek sen de esirsin, Nur baba ba."diyerek hepimize döndü ve parmağıyla işaret ederek bayrak tutanlara karışmamızı emretti. Onlara doğru koşarken ben de uyandım.
Reklam
Sus Gökhan
"Neden?!" diye sordu Gökhan. "Öyle..." dedim. Aydın'ın güldüğünü görünce kaşlarımı çattım. "Komik olan ne, bize de söyle?" "Siz kavga mı ettiniz?" Gökhan'ın bakışları Bora'nın yüzündeydi. "Sen mi kızdırdın gene bunu?!" "Bu ne ya?!" dedim, kızgınlıkla. "Terbiyeli ol biraz. Görgülü ol. Bu ne?!" "Yaşayamadı da..." dedi Bora. Sesinin tınısındaki imalı tonlama, öyle mi der gibi kaşlarımı havalandırmıştı. "E ben sana dedim sevgilim, yaşayalım dedim...Sen beni dinlemedin." "Neyi yaşayamadı?" diye sordu Gökhan. "Sana ne Gökhan?!" dedim, yüksek çıkan bir sesle.
202 syf.
·
Puan vermedi
“Durdurulamayan tek şey zamandı.” "Arkadaş biri bana sağ olasın yerine sap olasın mı dedi anlamadım ki." Kısaca konusundan bahsetmek gerekirse Salimoğlu ailesine sürpriz olarak gelen ikizler Agah ve Alper’in lise zamanlarında ki okul, aşk ve aile yaşantılarına muzip bir şekilde konuk oluyoruz. "Yani arkadaş pes doğrusu! O kadar anlattık, bir Allah'ın kulu da sormaz mı sen kimsin diye? Siz sormadınız ama hadi ben anlatayım. İşte ben o annenin hissine hayal olan ve sonsuza dek o kardeşlerin peşini bırakmayacak olan, paylaşamadıkları, kiminin leke diyerek kirlettiği ama varlığıyla kardeşliklerini simgeleyen, sırf onlar beraber olsun diye kendi eşinden vazgeçen o izim, çileğim." Kitapta anlatıcının çilek olması, farklı bir bakış açısı, aile samimiyeti o kadar çok hoşuma gitti ki. Özellikle finalde ayrı bir evrenin konu alınması güzel bir son olmuş. Severek okudum. Kesinlikle okuyun, okutun.
Çilekeş Kardeşler
Çilekeş KardeşlerAgâh Ensar Can · Fihrist Kitap · 202226 okunma
"Bu konuda bana söylemek istediğin bir şey var mı?" "Suçlu olduğumu düşünüyor. Sen de öyle." "Aslında Valerie, hiçbir zaman öyle demedim." "Beni sorguya çekmek için geldiğinde asla burada olmuyorsun, anne. Kimse olmuyor. Ben her zaman yalnızım."
Sen, umarım bugün mutlusundur. Çalıştığın iş yerinde ya da şu an oturduğun kanepede, okulunda ya da herhangi bir yerde. Zira kimsenin sana, " Mutlu musun? " dediğini düşünmüyorum. Bana kimse sormazdı bunu . Tanıştığımız herkes, ne iş yaptığımızı, nereli olduğumuzu, evimizin arabamızın olup olmadığını soruyor. Çok ilginç, değil mi? Kimse asıl soruyu sormuyor. Ben sorayım: Mutlu musun?
Sayfa 20 - İndigo Kitap
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.