Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Birbirini tamamlama. Elmanın iki yarısı misali.
Körsün sen, ben de sağır ve dilsizim O yüzden el ele tutuşup birbirimizi anlayalım
Sayfa 14
Sesin aksın istemiştim dupduru Dağ suları gibi serin Yüreğimin ölü topraklarına Kirpiklerin gölgelesin yüzümü Gözlerin ömrümün göğü olsun Demiştim, çok değil ki. Bir uzun yürüyüş düşlemiştim Avuçlarının ince çizgilerine Öperek ürkek gülümsemeni usulca Dünya tepeden tırnağa sen Buğulansın istemiştim nefesinle İçimin buzlu camları Rüzgârda titreyen dallar misali
Reklam
ŞEHADET VAKTİ
22 Ağustos 1966'da Seyyid Kutub'a idam cezası verildiğinde, Assam el-Attar'ın kitabında anlattığına göre Kutub bu kararı tebessüm ve Allah'a ka-lvuşmanın verdiği büyük bir mutlulukla karşılamıştı. Muhammed Ali Benna'nın dediğine göre Seyyid Kutub'un asılmasına asıl sebep "Yoldaki İşaretler" adlı kitabı idi.
Yüksel yayıncılıkKitabı okudu
Saliha kadın...
Zamanın birinde Şah Şüncâ-ı Kirmâni adında büyük bir evliya vardı. Bu büyük Allah dostunun bir kızı vardı. Kirman şehrinin ileri gelenleri bu kıza talip oldu, ama Şah Şüncâ-ı Kirmâni kızını hiçbirine vermedi. Üç gün mühlet istedi. Üç gün içinde mescidleri dolaştı. Nerede abidler, camide tâdil-i erkânla namaz kılanlar, Hak'tan korkanlar,
Sayfa 14 - Dünya sevgisi olmayan Saliha kadın...Kitabı okudu
Senin hiçbir eksiğinin olmadığını , onlarınsa her şeyinin eksik olduğunu düşün; sen mutlu olmayı isterken , onlara ölmemenin yettiğini düşün. Arabaların ve kadifelere sarınmış çocukların geçtiği, binalarla dolu bu yolda yiyecek hiçbir şeyi olmayan kadınlar, çocuklar var; bu nasıl dehşet verici , bir düşün. Tanrım , yiyecekten yoksun olmak! Büyük bir şehirde bulunup da çölde kaybolmuş hayvanlar misali yiyecekten mahrum olan, senin gibi akıllı , senin gibi iyi kalpli çocukların olduğunu düşün! Bir daha asla, Enrico , dilenen bir annenin önünde onun avucuna para bırakmadan geçme asla !
Reklam
“Milyonlarca kişi gibi sen de bütün yaşantını, içinde yaşam olmayan kuruluşların katmanları arasında saklanarak geçirdin. Özgürlüğünü uydurma gerçekliğin içine hapsettin. Sana dayatılan sahte uykundan uyanmanın, cehennem misali hayat görüşünü bırakmanın zamanı geldi artık!"
"Neden sadece sen yılların üstünden ikişer üçer atlıyor gibisin? Birçokları antenleri dimdik, aheste salyangozlar misali ağır ağır tadına vararak geziyorken yaşamı."
"İnsan en nihayetinde bir ada değil midir? Bir ada kadar tek başına, bir ada kadar kimsesiz. Öte yandan tek başına ve kimsesiz olmanın aslında tamamıyla kötü olmadığı fikri kuşatıyor beni. Zira tek başına olmak beraberinde özgürlüğü getirdiği gibi, kimsesiz olmak derinlere inmemize olanak sağlar. Karakterlerin bir ada gibi işlendiği ve bir ada misali yaşamış farklı bireylerin birbirini bulduğu romanlardan keyif alıyorum. 'A, sen burada mıydın?', 'Evet, ben hep buradaydım' diyen romanlardan bahsediyorum. 'Doğrusu bunca zaman tek başımaydım ama artık o kadar ıssız kalmama gerek kalmadı, senin sayende' diyebilmek kalbimizde bir umudun doğmasını mümkün kılar. Bu kitap bana tam da bu umudu tattırdı."
Çok düşünürler senin hakkında daracık ruhlarıyla, - şüpheli gelirsin hep onlara! Şüpheli olur çok düşünülen ne varsa. Tüm erdemlerin yüzünden cezalandırırlar seni. içtenlikle bağışladıkları yalnızca - hatalarındır. Yumuşak başlı ve dürüst olduğun için dersin ki: "Masumdur onlar, küçük varoluşlarında." Oysa onların daracık ruhları düşünür ki: "Suçludur tüm büyük varoluşlar!" Onlara yumuşak davransan, onları aşağıladığını düşünürler; ve senin iyiliklerine gizli kötülüklerle karşılık verirler. Senin sessiz gururun her zaman ters düşer onların beğenisine; bir kere olsun kibirli davranma tevazusunu gösterirsen, sevinirler. Bir insanda fark ettiğimiz şeyi alevlendiririz de. Bu yüzden koru kendini küçüklerden! Senin karşında küçük hissederler kendilerini, ve küçüklükleri yanar tutuşur sana karşı, görünmez bir intikam içinde. Fark etmedin mi onlarla karşılaştığında ne de çok suskun kaldıklarını, ve nasıl da güçlerini yitirdiklerini, sönmeye yüz tutmuş bir ateşten çıkan duman misali? İşte, dostum, vicdan azabısın sen komşuların için: çünkü değersizdir onlar senin yanında. Bu yüzden nefret ederler senden ve can atarlar kanını emmeye. Komşuların her zaman zehir li sinekler olacak; senin büyüklüğün, - daha da zehirli kılar onları ve daha da sinekleştirir. Kaç dostum, yalnızlığına ve sert, şiddetli bir havanın estiği yere. Senin kaderin değil sineklik olmak.
Reklam
Sen gülümseyerek beni kollarına aldın. Bana inandın , beni yüreklendirdin, eski evlerinizi dekore etmek için bitpazarlarında bulduğumuz antika eşyalar misali parlattın beni.
Sayfa 8 - YKYKitabı okudu
Keşfin mertebeleri ve çeşitleri
Dokunmaya gelince, o da iki ışığın veya iki misali cesedin bitişmesidir. Nitekim Abdurrahman bin Avf-Allah ondan razı olsun- Hz. Aişe'den-Allah ondan razı olsun- şöyle nakletmiştir: Hz. Peygamber -Allah'ın salât ve selâmı üzerine olsun- şöyle buyurmuştur: "Yüce ve ulu Rabbimi en güzel surette gördüm. 'En yüce topluluk neden bahsediyorlar, ey Muhammed?' dedi. Ben de iki kez 'Sen daha iyi bilirsin, Rabbim.' dedim." Dedi ki: "Allah avcunu iki omzumun arasına koydu ve elinin soğukluğunu iki göğsüm arasında hissettim. Böylece göklerde ve yerde olan varlıkları bildim." Sonra şu ayeti okudu: "İşte böylece İbrâhîm'e göklerdeki ve yerdeki hükümranlığı ve nizamı gösteriyorduk ki kesin bilgiye erenlerden olsun."
Bismillahirrahmanirrahim Dünya hayatının misali, ancak gökten indirdiğimiz yağmurun misali gibidir ki, insanların ve hayvanların yedikleri yeryüzü bitkileri onunla yetişip birbirine karışmıştır. Nihayet yeryüzü (o bitkilerle) bütün zinet ve güzelliklerini alıp süslendiği ve sahipleri de onun üzerine (her türlü tasarrufa) kadir olduklarını
Milyonlarca kişi gibi sen de bütün yaşantını, içinde yaşam olmayan kuruluşların katmanları arasında saklanarak geçirdin," dedi. "Özgürlüğünü bir avuç uydurma gerçekliğin içine hapsettin. Sana dayatılan sahte uykundan uyanmanın, cehennem misali bir yaşam görüşünü bırakmanın artık zamanı geldi!" … "Dünya yerinde saymaktadır, çünkü bağımlı, korkudan ödü kopmuş insanlar mevcuttur. İnsanlık bu haliyle, bağımlılıktan kurtulup özgürleşmiş bir topluma can veremez."
Sayfa 23
Bir serçe kanadından düşen tüy misali Sen öylece düşüverdin gönlüme.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.