Sen ne derin bir kalemmişin...
"Sorgulayan bir insan ikileme düşer. Ya inanmaktan korkar, çünkü böyle bir saçmalığın içerisinde olmak istemez. Ya da yaşadığı hayatın ne kadar küçük ve manasız olduğunu fark edip, bu kadar önemsiz olmaktan korktuğu için inanır. Ya inanmaktan korkarız ya da korktuğumuz için inanırız. Bunun arası yoktur. Hiç kimse sana tanrı hakkında bir delil sunamaz ya da hiç kimsenin sana anlattığı, okuduğu şeyler yüzünden inanmayı seçmezsin. İnanmayı seçtiğin nokta, gece bir başına kalıp da varlığının ne kadar değersiz olduğunu idrak ettiğin andır. Değersizliğini kabullenişle başlar inanmak ve inandıkça senin gibi inananlarla çok daha büyük bir şeyin parçası olduğunu hissetmeye başlarsın. "