Anne …04.27
Gece yarısı içinize çöken derdinizi karanlığa saklayıp uyuyamıyorsunuz . - yine sensizliği saklayamadığım ve o acının içinde hala 4 yaşında kalmış bir kız çocuğu olarak gördüm kendimi . Tek hatırladığım ambulansa el sallayan bir kız vardı . Uğurlar olsun mu diyordu yoksa gelmeni bekleyeceğim mi diyordu bilmiyorum . Ama gelmedi annem ve
Bir zamanlar sıkı giyin üşütme hasta olma kendine dikkat et geç uyuma hadi uyuyalım aç şu telefonu nerdesin sen meraktan öldüm sigarayı az iç yemeğini düzgün ye seni sevdiğimi sakın unutma bana vakit ayır seni seviyorum hayallerim var diyen birileri vardı nerde şimdi onlar?
Reklam
Çogu şiirden daha anlamlı. Çoğu mısradan daha gerçek…
“🍂Mezarlıkta yaşlı bir amca görmüştüm. Başta dua ediyor sandım sonra söyledikleri dikkatimi çekti. “Sen daha öncede küsmüştün bana, gittiydin evden. Naptım,nettimse getirememiştim seni. Sonra üç günden fazla küsmek günah, inat etme hadi dediydim. Gelmiştin eve. Bugün dört gün oldu hanım. Nerdesin ? ” Çogu şiirden daha anlamlı. Çoğu mısradan daha gerçek…🍃”
Ümit Yaşar Oğuzcan/Bekleyenler İçin
Bir ayak sesi duymayayım kapıya koşuyorum gelen sen misin diye bir sarı saç görmeyeyim yüreğim burkuluyor ağlamaklı oluyorum her şey bana seni hatırlatıyor gökyüzüne baksam
Mektuplar
İnsan hiç okumayacak birine ve hatta aslında hiç olmamış birine günler, aylar, yıllarca mektupta ne yazar? Hislerin erozyona uğradığı modern zaman afetinde enkaz altında kalmış bazı güzel duyguları kurtarmaya çalıştığım serüvende bir çok umut kaybı yaşanmış olsa da çok sayıda sevmelere temiz ulaşıldı. Içimde bu sevmeleri koyacak yer ararken hangi taşı kaldırsam kendimi buldum. Kırmızı beyaz çiçekleri sevdim, çakıl taşları biriktirdim, mavi denizler aradım, şiirlere tutundum, çiçeğimin toprağını suyla besledim hergün, ondan çiçek bile beklemeden, küsmedim, türküler söyledim, şarkılar çaldım, kalem tuttum, hep yazdım. Ama hep kitap okumadım bir de yazdığım kitabın konusu oldum. Fuzuli'nin dediği gibi " aşık-ı sadık menem, mecnunun ancak adı var." Sormuştun ya Oğuzcum Atay "ben buradayım. Sen nerdesin?" Diye. Ben de buradayım. O zaman bu tarihe bir şiir iliştirip kapatayim defteri: üç tarafı denizlerle çevrili ülkem gibi sevmeler, hasret yasak, özlem yasak, konuşmak yasak, Dinleyen yok. bense sayfalara tutsak -Aysel Mamoste
Reklam
İçimde bir hüzün kaplar oldu Artık sabah olmuyor sen yoksan, Gece olur sen yine yoksun Yastığın boş kalmış .! Sen yoksun, Sensiz geçen kaç bahar oldu Nerdesin sen .! Kaç gece oldu bekleyeli. #Dejavu
Nasibim
Gelecektı nasibim eşim. Bu satırları sana yazıyorum. Belki çok uzaklardasın,belkide yakınimdasın. Ben sana gelene kadar türlü türlü imtihanlardan geçtim. Düştüm,kalktım.Ağladım,güldüm. Ağlarken omzuna ihtiyacim oldu.Düştüğümde hep elini aradım. Kırıldığımda hep güven veren kollarıni aradım,sımsıkı sarılmak istedim. Mutluyken mutluluğumu
Söyle ay doğmadan düşmesin yaş gözüme, Şimdi sen nerdesin ben nerde?..
Nerdesin şevketli Sultan Hamid Han?! Feryadım varır mı bârigâhına? Ölüm uykusundan bir lahza uyan, Şu nankör milletin bak günahına.
Reklam
Rüyamda gördüm seni, senelerdir beklerim. Sesini yüzünü geçtim, ben gönlünü özlerim. Bazen seni yanımda hissederim. Sen kırıldığında sanki ben dilimlenirim. Gözünden yaş düşse, Irmak olup çağlamak isterim. Nerdesin bilmem ama bir gönül yakınlığında seni sezerim. Göremediğim yüzün, duymadığım sesin. Bazen düşündüm acaba ben divane miyim? Bir cevapta gelmez sorularıma, Her gördüğüm de seni ararım, Her gün toprağa yeni bir ümit tohumu ekerim. Ben Rahman'dan bir dost gönül isterim.
Ufuk çizgisinin altına selam olsun Şimdi nerdesin Mutlu musun gittiğin yerde Beni hiç sorma Yaralıyım, kırgın ve yalnızım Mutlu olmanı diliyorum Mutsuzluğunun çaresizliğinde Şimdi o müzik kulağımda
SULTAN ABDÜLHAMİD HAN’IN RUHANİYETİNDEN İSTİMDAT
Sultan Abdülhamid düşmanı Rıza Tevfik Bölükbaşı, Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra Sultanı anlamış ve 'Ruhaniyetinden İstimdat' adlı şiirinde onun ruhundan şöyle helallik istemişti: Nerdesin şevketli Sultan Hamid Han?! Feryadım varır mı bârigâhına? Ölüm uykusundan bir lahza uyan, Şu nankör milletin bak günahına. Tahrike yeltenen tac ve
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.