Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Sen Razı Ol Da Herkes Öfkeyle Dolsun...
... İstiğnanın diliyle reddedenleri dünyayı: "Kâinatın sahibinden bile istemeye utanırken, kuldan neden dünyalık isteyeyim!"
Şule Yayınları, 17. Baskı
Sen Razı Ol Da Herkes Öfkeyle Dolsun
Kâinatın sahibinden bile istemeye utanırken, kuldan neden dünyalık isteyeyim?
Sayfa 16 - Şule Yayınları, Karakter: Rabia el-Adeviyye
Reklam
SEN RAZI OL DA HERKES -ÖFKEYLE DOLSUN
Kefeni hep yanındaydı. Ölümden değil, günahlarıyla huzura varmaktan korkuyordu. Şükür ki Rahim 'di Rab. "Allah' ım bana rahmet kapısını aç," diye dua eden birine, "Yüce Allah' ın rahmet kapısı kapalı mı ki açmasını istiyorsun ? Rahmet kapısı her zaman açık. Kalp kapın açık mı, sen ona bak!" demişti bir seferinde. Ölüm döşeğinde baş ucunda bekleyenlere, "Beni yalnız bırakın! Meleklerle baş başa kalmak istiyorum," demiş, kapanan kapının arkasından şu ayetler işitilmişti: "Ey güvenceye kavuşmuş ruh! Hoşnut etmiş ve hoşnut edilmiş olarak Rabbine dön! Seç­ kin kul/arım arasına karış ve cennetime gir!" (Fecr Suresi, 27-30.) İçeri girenler seksen yaşındaki Rabia el-Adeviyye'den geriye İmam Gazali'nin öğretilerinin de temelini teşkil edecek bir ruh mirası kaldığını görmüşlerdi. Tur Dağı'na defnedildi Rabia. Hasan el- Basri bir mezar taşı gibi koydu noktayı: "Nasıl erkek aslanlar ya­ şadıysa, dişi bir aslan da yaşadı bu dünyada!"
SEN RAZI OL DA HERKES -ÖFKEYLE DOLSUN
"Dördüncü" anlamına gelen "Rabia" ismini taşı­ yan bir öncü aslan geçti hicri ikinci asırdan. "Korku" ve "Ürperme" kelimelerini telaffuz ederken muasırları, o "İlahf Aşk" ve "İlahf Hoşnutluk" tan söz açtı. Ata b. Rabalı ve Zünniln el-Mısrl'nin soluk aldığı bir dünyada ya­ şadı o ve dünyayı kötüleyen silfileri, "Ben dünyanın dört bucağıyla kalp/erinize yerleştiğini görüyorum. Zira kalplerinizdeki en yakın şeye bakıp konuştunuz!" diye uyardı. Her namazını, "Bu benim son namazımdır!" diye kıldı, her omeunu "Bu benim son orucumdur," diye tuttu. Kabe yolunda öyle yorgun düştü ki, Kabe'ye varmadan Kabe ona vardı. "Nedir bu hal!" diye sordu İbrahim Edhem, "Sırrı nedir bu iltifatın ?" "Ya İbrahim! Sen namaz ey/edin, ben niyaz eyledim!" dedi Rabia. Süfyan-ı Sevr! bir gün, "Ah benim derdim, ah kederim!" dedi de dişi aslanın söz pençesi ona da değdi: "Öyle diyeceğine, 'Ah yazık bana, ne az dertliyim,' de! Eğer gerçekten mahzun olsaydın, bu kadar rahat nefes alabilir miydin!"
Sen Razı Ol Da Herkes Öfkeyle Dolsun.
"İlahi! Sesler sustu, hareketler durdu, bütün sevgililer sevdiğine kavuştu. Ben de seninle başbaşayım ey sevdiğim!"
Sayfa 15 - Şule YayınlarıKitabı okudu
Sen Razı Ol Da Herkes Öfkeyle Dolsun
"Allah'ım bana rahmet kapısını aç," diye dua eden birine, "Yüce Allah'ın rahmet kapısı kapalı mı ki açmasın istiyorsun? Rahmet kapısı her zaman açık. Kalp kapın açık mı, sen ona bak!" demişti bir seferinde.
Reklam
Sen Razı Ol Da Herkes Öfkeyle Dolsun -Râbia el-Adeviyye
-Ah benim derdim, ah kederim! +Öyle diyeceğine, 'Ah yazık bana, ne az dertliyim,' de! Eğer gerçekten mahzun olsaydın, bu kadar rahat nefes alabilir miydin!