Açık konuşayım seninle, korkuyorum, çok korkuyorum. Belki günlerce kimseyi arayamayacak kadar yorgun olacak olmandan, belki hastalandığında ilaç bulamayacak olmandan, belki o büyük kulelerden, belki kendine hiç bakmamandan, belki ordaki kötü kalpli insanlardan belki de hepsinden aynı anda çok korkuyorum. Korkuyorum bir şey olur diye bir yerine, ben seni kocaman fanuslarda korumak isterken korkuyorum sen oralardayken koruyamamaktan. Tutamıyorum kendimi, yapamıyorum, korkumdan iyi bile anlatamıyorum kendimi, günlük yazısı gibi yazıyorum. Bu benim korkarak yazdığım ilk yazı. Bu benim hayatta gerçekten korktuğum ilk an. Ben korkmam öyle hayvanlardan, ben korkmam insanlardan, bana bir şey yapamazlar, yapacakları en kötü şey bile korkutamaz beni. Ben korkmam tinerciden, ben korkmam hırsızdan, korkmam katilden, benim canımın da, paramın da, evimin de eşyalarımın da, yok bir değeri. Ben yalnızca sevdiklerimin çekeceği zorluklardan korkarım ve benim en çok sevdiğim sensin, benim ömrümden alsınlar, sana versinler. Bak yok hiçbir şeyde gözüm, ne para, ne kariyer, ne mal, ne mülk, bir sen ol burda, bir sen dön, bir sen gül yeter. Yok benim hiçbir şeyde gözüm, sen dönünce ben iste fakirliği bile paylaşırım seninle.