Mem geldi ve gülleri seyretti, Reyhanlara ve sümbüllere bir göz attı. Dedi: "Ey gül, gerçi sen de nazeninsin, Sen nerde, Zîn'in yüzünün rengi nerde? Ey sümbül, gerçi senin güzel kokun var, Reyhan senin için kara yüzlü olmuş;
 “Hikâye,” dedim, “gel seninle anlaşalım. Sen yarım kal, adını da Yarım Kalan Hikâye koyalım.”   “Sen zaten neyi tamam ettin ki?” dedi bana.    “Aslında, tam diye bir şey yoktur,” dedim, “her tam, bir üst yarımın alt basamağıdır. Yani yarım da bir bütündür.”
Reklam
“Sen zaten neyi tamam ettin ki?” dedi bana. “Aslında, tam diye bir şey yoktur,” dedim, “her tam, bir üst yarımın alt basamağıdır. Yani yarım da bir bütündür.”
" Sen zaten neyi tamam ettin ki ? " dedi bana. " Aslında tam diye bir şey yoktur, " dedim. " Her tam, bir üst yarımın alt basamağıdır. Yani yarım da bir bütündür."
Ben yok olmaktan korkacak adam değilim. Çünkü, öbür yarım, bana bu yarımdan daha hoş gelir. Bu dünyada iğreti bir ruh var;onu da teslim etmek zamanı gelince teslim eder, giderim.
Reklam
"Kadir Mevlam, yüce Rabbim, şu ufukları, dağları yaratan, çölün asıl sahibi, sen bizi koru. Gözet... Biz ki deli divane, hepimiz bir Mecnun gibi nazlı yarimizin yani bayrağımızın peşinden geldik... "
Hazretin Pîr'ine İntisabı Sonrası Aşka Gelişi Beyânındadır;
"Aşkın meyine ben kana geldim Şevkin oduna ben hoş yana geldim Şem'i tevhîdi gördüm yakılmış Gitdi karârım pervâne geldim Halka-i zikri kurmuş âşıklar Ben de sahnında cevlâna geldim Mecnûn'um bugün Leylî derdinden Neylerim aklı dîvane geldim Derdi canânın açdı yareler Bâğrım üstünde dermâna geldim Ümmî Sinân'ın hâk-i pâyine Sürmeğe yüzüm sultâna geldim Yâremi bildim yârimden gelmiş Bunda Niyâzî Lokmân'a geldim"
"Sen zaten neyi tamam ettin ki?" Dedi bana. "Aslında tam bir şey yoktur," dedim, "her tam bir üst yarımın alt basamağıdır. Yani yarım da bir bütündür."
“Hikaye,” dedim, “ gel seninle anlaşalım. Sen yarım kal, adını da Yarım Kalan Hikaye koyalım.” “Sen zaten neyi tamam ettin ki?” dedi bana. Aslında, tam diye bir şey yoktur,” dedim, “ her tam, bir üst yarımın alt basamağıdır. Yani yarım da bir bütündür.”
Reklam
“Hikaye,” dedim, “gel seninle anlaşalım. Sen yarım kal, adını da Yarım Kalan Hikaye koyalım.” “Sen zaten neyi tam ettin ki?” dedi bana. “Aslında, tam diyr bir şey yoktur.” dedim, “her tam, bir üst yarımın alt basamağıdır. Yani yarın da bir bütündür.”
YAR KASİDİ Sen yârımın kasidisen Eylen sene çay demişem Sen yârimin habercisisin Eylen sana çay demişim Heyalını gönderibdir
"Hikâye," dedim, "gel seninle anlaşalım. Sen yarım kal, adını da Yarım Kalan Hikaye koyalım." "Sen zaten neyi tamam ettin ki?" dedi bana. "Aslında, tam diye bir şey yoktur," dedim, "her tam, bir üst yarımın alt basamağıdır. Yani yarım da bir bütündür."
Sayfa 45
Taştın yine deli gönül sular gibi çağlar mısın Aktın yine kanlı yaşım yollarımı bağlar mısın N'idem elim ermez yâre bulunmaz derdime çâre Oldum ilimden âvâre beni bunda eğler misin Yavı kıldım ben yoldaşı onulmaz bağrımın başı Gözlerimin kanlı yaşı ırmak olup çağlar mısın Ben toprak oldum yoluna sen aşırı gözetirsin Şu karşıma göğüs geren taş bağırlı dağlar mısın Harâmî gibi yoluma arkırı inen karlı dağ Ben yârimden ayrı düştüm sen yolumu bağlar mısın Karlı dağların başında salkım salkım olan bulut Saçın çözüp benim için yaşın yaşın ağlar mısın Esridi Yunus'un canı yoldayım illerim hanı Yunus düşte gördü seni sayrı mısın sağlar mısın
Sayfa 264