"Dostum,kim evinin önünden kapını çalmadan geçip de misafirperver olmadığını söyleyebilir? Kim anlamadığın bir dilde konuşup seni sağır, duyarsız ilan edebilir? Çirkinlik saydığınız şey değil mi asla ulaşmak istemediğiniz? Hep kalbine girmekten kaçındığınız? Eğer çirkinlik diye bir şey varsa şayet, o da gözün ölçüsünde, tıkadığınız kulaklarınızda vardır ancak. Hiçbir şeyi çirkin addetmeyin, kendi hatıralarından korkan ruh dışında."
"Seni çok sevdik fakat söylemedik,örtülerle örtülü kaldı sevgimiz.
Şimdiyse kendini sana haykırıyor, ayan beyan duruyor karşında dimdik.
Hem ne zaman bilinmiş ki sevginin derinliği, ayrılık vakti ufukta görünmeden?"
"Ağlıyordu, çünkü kamçının sırtında bıraktığı kırmızı izler hâlâ müthiş acıyordu. Ağlamasının bir nedeni de insanların böyle vahşi ve adaletsiz olmalarıydı."