Akış
Ara
Mesajlar
Bildirimler
2
Kaydedilenler
Ne Okusam?
Profil
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.17
Farklı coğrafyalardan, ahir zamanlardan,
yakın geçmişten, her yaştan, her sınıftan kadınlar…
Kimi büyük kimi küçük eylemlerle,
kimi konuşarak kimi yalnızca susarak,
yaparak ya da yapmayarak tarihin akışını değiştirmiş kadınlar…
Engizisyona, senatoya, kiliseye, sömürgecilere, faşizme direnen kadınlar…
Dans eden, seven, sevişen, ağlayan ve gülen kadınlar…
Sel YayıncılıkKitabı okudu
Bunu böyle bilsinler ..
Rektöre de , profesörler de ,senatoya da yine ihtar ediyoruz ..Dövüşeceğiz ..
Sayfa 76Kitabı okudu
Priskos Helouidios da bunu görmüş ve ona göre davranmıştı.
🪁 Ouespasianos kendisine senatoya girmemesi için haber gönderdiğinde onu şöyle yanıtlamıştı:
🪁 "Beni senato üyeliğine alıp almamak senin elinde; ama görevim devam ettiği sürece senatoya gelmem gerekir."
🪁 Bunun üzerine imparator ona şöyle dedi:
🪁 "Senatoya gelebilirsin ancak susmak şartıyla."
🪁 "Bana ne düşündüğümü sormazsanız susarım."
🪁 "Fakat sana ne düşündüğünü sormak zorundayım."
🪁 "Bu durumda bana doğru görüneni söylerim."
🪁 "Ama bunu yaparsan seni öldürürüm."
🪁 "Sana ölümsüz olduğumu ne zaman söyledim?
🪁 Sen kendi üzerine düşeni yapacaksın, bense kendi üzerime düşeni.
🪁 Seninki öldürmek, benimki korkuya kapılmadan ölmek.
🪁 Seninki sürgüne göndermek, benimki ise mateme kapılmadan yola çıkmak."
" Size asla güvenemem! Size güvenmek ateş üzerinde bir buz parçasının ya da gün ışığında dolu tanesine güvenmek gibi bir şeydir. Sizin faziletiniz, suçlu kim ise ondan yana tavır koyup adalete lanet okumak. O yüzden yükselmekte olan her insandan bazen nefret edersiniz. Sizin sevginiz ise, hasta yatağında hastalığını artıracak şeylere heves eden adamın isteklerine benzer. Sizin iyiliklerinize bel bağlayan biri kurşundan yüzgeçlerle yüzmeye çalışan bir balığa benzer ya da ufak bir kıymık parçasıyla koca bir ağaç kesmeye çalışmaya. Asmalıyım sizi! Size güvenir miyim ben! Her dakika aklınızdaki fikir değişiverir ve şimdi nefretinizi kustuğunuz adamı bir süre sonra soylu diye çağırır, baştacı ettiğiniz birini de bir anda alçağa dönüştürüverirsiniz. Meseleniz nedir, şehrin birkaç noktasında toplanıp soylu senatoya karşı niye haykırıp duruyorsunuz? Tanrılar adına birbirinize saygıyı öğreten ve bu düzeni koruyan onlar değil mi? Uğraşları nedir sanıyorsunuz? Peki sizin amacınız nedir? "
"Elagabalus'un Gülleri"
Görünüş sizi yanıltmasın. Pembe tonlarıyla donatılıp, güllerle donatılmış ve zenginleştirilmiş bu renkli sahne, aslında oldukça karanlık ve tarihi bir gerçekliği anlatıyor.
Bugün, Lawrance Alma Tadema'nın 1888 yılında yaptığı 'Elagabalus'un Gülleri' adlı büyüleyici eserini anlatacağım.
Resmin görsel şatafatı Roma İmparatoru
Abraham Lincoln herkes tarafından mutlaka hatırlanması gereken bir şey söyledi:
"Senatoya ilk konuşmamı yapmadan hemen önce bana babamı hatırlattığınız için size minnettarım. Babam harika bir insandı ve son derece yaratıcı bir sanatçıydı. Bu kadar güzel ayakkabılar yapabilecek başka kimse yoktur. Çok iyi biliyorum ki ne yaparsam yapayım onun yaratıcılığının büyüklüğü kadar büyük bir başkan olamayacağım. Onu asla geçemem... Ama bu arada siz aristokratlara şunu hatırlatmak isterim ki eğer babamın yaptığı ayakkabılar ayağınızı sıkıyorsa onları düzeltebilirim. Harika bir kunduracı değilim ama yanındayken babamın sanatından bir şeyler öğrendim. Ayakkabılarınızı düzeltmemi isterseniz bana haber verin hemen evinize gelip hallederim."
Senatoda büyük bir sessizlik oldu ve senatörler bu adamı aşağılamanın imkansız olduğunu anladılar. Lincoln yaratıcılığa muazzam saygı gösteren bir insandı.
Sayfa 138Kitabı okudu
Devamı diğer alıntıda..
İlk gününde senatoya açılış konuşmasını yapmak üzere ayağa kalktığı sırada suratsız bir aristokrat da ayağa kalktı ve şöyle dedi: "Bay Lincoln, kaza eseri başkan olmanıza rağmen ailemizin ayakkabı ölçülerini almak üzere babanızla birlikte evimize geldiğiniz günleri unutmayın. Ve burada bu mecliste babanızın yaptığı ayakkabıları giyen çok sayıda senatör var. Bu yüzden kökenlerinizi asla unutmayın." Adam onu aşağılayacağını sanmıştı ama Abraham Lincoln gibi bir adamı aşağılayamazsın. Sadece aşağılık kompleksi olan aşağılık insanlar aşağılanabilir. İnsanoğlunun en büyükleri arasında yer alan Abraham Lincoln gibi insanlar aşağılanmanın ötesindedir.
Sayfa 138Kitabı okudu
Farklı coğrafyalardan, ahir zamanlardan, yakın geçmişten, her yaştan, her sınıftan kadınlar...
Kimi büyük kimi küçük eylemlerlerle, kimi konuşarak kimi yalnızca susarak, yaparak ya da yapmayarak tarihin akışını değiştirmiş kadınlar..
Engizisyona, senatoya, kiliseye, sömürgecilere, faşizme direnen kadınlar...
Dans eden, seven, sevişen, ağlayan ve gülen kadınlar..
Osmanlı ve Fransa arasında kriz yaşatan cep saatleri =))
Fransızlar 1583'te, sultanın oğlunun sünneti müthiş bir debdebeyle kutlandığında, aynen bunu yaptılar: Yanlarında bir cep saatiyle geldiler. Venedik büyükelçisi ülkesine, duka ile senatoya bunu şöyle rapor etti: "Sultan, ondan [Fransız büyükelçisi] ve kralından hiç hoşnut kalmadı, çünkü diğer prenslerin hepsi sultanın oğlu için yapılan şenlik nedeniyle uygun hediyeler verirken, öylesine büyük bir hükümdar olma iddiasındaki Fransız kralı yalnızca bir cep saati gönderdi; sultan bu olaya çok içerledi ve bunu dostluktan çok bir küçümseme işareti olarak aldı."
Sayfa 29 - Kitap Yayınevi 1. Basım 2005Kitabı okudu
Dostlar,inanın senato sevgi dolu yürekle sizleri düşünmekte.Bu pahalılıkta
Aç kalmanıza gelince,sopalarınızı
Senatoya değil gökyüzüne sallayın
Çünkü pahalılığı başımıza saran,
İnsanlar değil tanrılar.
(Corıolanus)
Sayfa 6Kitabı okudu
O büyük konuşmacı, Cluentius için verdiği söylevde toplanmış olan bütün senatoya şöyle dedi: "Ölüm ona ne kötülük yaptı? Biz o saçma cehennem masallanna inanmı yoruz: ölüm ondan neyi aldı? Acılardan başka hiçbir şeyi."
Sayfa 41
" Size asla güvenemem! Size güvenmek ateş üzerinde bir buz parçasına ya da gün ışığında dolu tanesine güvenmek gibi bir şeydir. Sizin faziletiniz, suçlu kim ise ondan yana tavır koyup adalete lanet okumak. O yüzden yükselmekte olan her insandan nefret edersiniz. Sizin sevginiz ise, hasta yatağında, hastalığını artıracak şeylere heves eden adamın isteklerine benzer. Sizin iyiliklerinize bel bağlayan biri, kurşundan yüzgeçlerle yüzmeye çalışan bir balığa benzer. Ya da ufak bir kıymık parçasıyla koca bir ağacı kesmeye çalışmaya. Asmalıyım sizi! Size güvenir miyim ben! Her dakika aklınızdaki fikir değişiverir ve şimdi nefretinizi kustuğunuz adamı bir süre sonra soylu diye çağırır, baştacı ettiğiniz birini de bir anda alçağa dönüştürüverirsiniz. Meseleniz nedir, şehrin birkaç noktasında toplanıp soylu senatoya karşı niye haykırıp duruyorsunuz? Tanrılar adına birbirinize saygı öğreten ve bu düzeni koruyan onlar değil mi? Uğraşları nedir sanıyorsunuz? Peki sizin amacınız nedir?"
Sayfa 20Kitabı okudu
