Eğer kişi çocukluğunda sevilmemiş ve desteklenmemişse; “Hiçbir şeyi doğru düzgün yapamıyorsun, hep senin hatan!” şeklindeki cümleleri sık duymuştur. Bu cümleler de kişinin ileriki yaşamında sıkıntılara yol açabilir. Ama kişi tüm bunlar için anne veya babasını suçlamamalıdır. “Hepimiz, kurbanların kurbanlarıyız!” sözünü hatırlayarak, anne veya babasının da kendi anne veya babalarının bir kurbanı olduğunu bilmelidir.
Blaise Pascal’a göre, hayatta hiçbir şey işlevsizlik, tutkudan yoksunluk, yapacak hiçbir şeyin olmaması kadar dayanılmaz değildir, çünkü insan bu durumda kendi hiçliğini, terk edilmişliğini, yetersizliğini, güçsüzlüğünü ve içindeki boşluğu hisseder.
Yası tam olarak tutulmamış kayıplar yaşama gölge düşürür, kişinin enerjisini yutar ve bağlantı kurma yeteneğini bozar. Eğer kişi yas tutamıyorsa eski sorunların, düşlerin ve ilişkilerin kölesi olarak kalır, uzun süreli sevgi bağlarını sürdürmekte zorlanır, ya fazla sıkı tutunur ya da yeterince sıkı tutunamaz. Yaşamın paradokslarından biri de budur.
Aslında bordeline yapı narsistik yapının kız kardeşidir. Grotestein'ın işaret ettiği gibi borderline yapı, başarısız bir narsistik yapıdan başka bir şey değildir.