Benim senden önceden gayet güzel bir hayatım vardı o zaman yaşadıysam şimdi de misler gibi yaşarım kimse de kendini vazgeçilmez sanmasın
Hayallerimi sigaramin dumanina boğuyorum Gecelerin köründe kalkıp seni istiyorum Bi gecenin köründe odamı sarıyor sıgaramın kokusu Nasil söylenirki iç acısı, tarifi yok sanki Sigaramın dumanı gibi herşey Kokusu siniyor ,dumanı yok olup gidiyor Hayal penceresinde oturup kalıyor insan Hayallerden nasil uzaklaşır insan Vazgeçtim güven dağım paramparça Tartıştım düşüncelerimle ne fayda Değişmez bu işkence, bulabilsek bi çare Yarında yaşanacak bu işkence Ne zaman son verecek bu feryadıma Çaresi yok bu yıkık dökük kırılmış kalbime İçine düştüm karanlık hayatımın bi hiç uğruna Vazgeçilmez senden dedim vazgeçtim Sesiz sedasız olan bu işkence...
Reklam
Bin bir gecenin masalı olan Uyku, sen benim en etkili ilacımsın. Şikayet etsem de senden beni Gece'den mahrum bıraktığına, sancılarımın huzura vardığı limanımsın. Hani sabah akşam göz kapaklarımdan inmiyorsun ya, benim en vazgeçilmez arkadaşım olduğunu en büyük sancılarımı dindirdiğinde öğrendim. Sonsuzluk uykuma varana kadar benimlesin, kabuslarına bile razı gönlüm..
Kitabsever
Kitabsever
Kendini vazgeçilmez sanma güzel gözlüm,senden vazgeçemeyen benim...
Kendimizi bir rahat bırakalım...
Peki bu çarpılma ve çarpıtma atmosferinde özellikle biz gençlere söylemek istediğiniz bir şey var mı? Ebubekir Sifil: Gençlere en başta tavsiyem şu: Bu dini kendi başınıza kitap okuyarak öğrenmeye kalkmayın. Kitap okumak insan olmanın sanki vazgeçilmez bir unsuru gibi. Oysa biz niye kitap okuyoruz? Bilgilenmenin bir vasıtası olarak kitap
Vazgeçilmez olduğunu düşünüyorsun lakın unuttuğun bir şey var. Kendimi senden daha çok seviyorum.
Reklam
172 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.