"Öleceğiz!" diye inledim.
"Bundan şüphem yok." Sesi o kadar kendinden emindi ki, ona hayranlıkla baktım.
"Ama birazdan öleceğiz. Bu uçak okyanusa çakılacak!."
Tuna hafifçe sırıttı. " Okyanusun yakınından bile geçmiyoruz!"
"O zaman Toroslar'a çarpacağız!"
"Tanrı aşkına, Deniz! Bu uçak çarpmayacak ve hiç bir yere düşmeyecek!" diye bağırdı. Sinirlenmişti.
Dehşetle atıldım. "Titanik için de böyle demişlerdi."
"Lanet olası Titanik düşmedi!"
Ona nefretle baktım. "Battı ama!"
"Bu uçak ne düşecek, ne de batacak!"
"Nereden biliyorsun? Düşerse ben sana sorarım!"
"Tamam, düştüğünde bana sorarsın ..."
...
"Alar, kıza Uygar'ın numarasını verdiği için kendini suçlu hissediyordu.
Uygar, kızı buraya çağırdığı için kendini suçlu hissediyordu.
Ben ise tamamen eğlence amaçlı, Bukalemun'la uğraşmak hoşuma gittiği için buradaydım."