"1887. Otuz üç sene sabah olmak bilmeyen, ufuklarında en küçük bir şafak parıltısı görünmeyen uzun bir gece içindeydi. O en uzun gecede doğan tek tük yıldızlar göçüp giderek gurbet illerinin hicran ufuklarında gözden kayboluyor, kalanlar da vatan semalarında bir müddet parladıktan sonra İstibdat'ın tutuşturduğu volkanlardan yükselen siyah bir sisin içine gömülüyordu. O devirde bir fikir ve kalp karmaşası fertlerden cemiyete, cemiyetten memleketlere, memleketlerden bütün vatana sirayet ederek düşüncelerin, sessiz ve durgun akışların kaynağını bozuyordu."
Türkiye İş Bankası Yayınları (5. Baskı, Mart 2022, İstanbul)