“hep kurşunlamışlar yalnızlığı çoklar sokağında
herkesler var olmuş
bir sen ben ölmüşüm
ölmüşlük ne ki yaşanmamış mutluluklarda
ölmüştük ne ki tutkusuz yaşamlarda”
5 Mayıs 1973 yılında Ankara/Kızılay’da henüz 25’inde gencecik bir fidan düşer yere, kimsesizdir, bir başına. Çoklar sokağında bir yalnızdır, ölümünü bekler öylece. Yeğeni şöyle der
Merhaba, biraz gezelim görelim tadında incelemeler seyrinde ilerlemeye devam etse de benim derdim izleyelim, görelim tarihle bütünleşelim, kültürel depolamalarımızı tarihe ışık tutmuş senaryolarla ve filmlerle yapalım düşüncesinden ileri gelmektedir.Bu sebeptendir ki sizlere elimden geldiğince sinemanın ne badirelerden geçtiğini, sinemanın sadece
Bu akşam okul çıkışı, hafiften yağmur, soğuk, yapayalnız Kartal'daydım. Normalde arkadaşlarım olurdu ve kahkahayla geçen bir akşam yaşanırdı, klasik bir cuma...ama yalnızdım, her zaman gittiğimiz yerden başka bir cafeye gidip sıkılarak oturdum. Eve dönene dek içim ağırlaşmıştı iyice, hem biraz yürüdüm, çamur, toprak, her yer karanlık, yanda hâlâ
Martı Jonathan Livingston kitabı ile tüm dünyaya adını duyurmuştur. 1970 senesinde tüm dünyada en çok kitap olmuştur. Yarı otobiyografik kitaplar yazmayı genellikle tercih eden Bach, kitabın felsefesini de yukarıda da belirttiğim gibi kurgu dışı tarzını kullanarak anlatır. Sınır kavramına özellikle çok takmıştır.
Tam şiir kitabım bitti diye üzülüyorum ama her defasında kitaplıktan bir tane çıkıyor. O çok istediği bayramlık ayakkabılar ya da şeker alınmış çocuk gibi mutlu oluyorum sonra. Şiirler ki bir insanın kendinden kendine kaçışıdır. Kendini kendisine kabul ettirmesidir insanın. Neyse geçelim bu faslı.
Şimdi herkes sanıyor ki alıntılarımdan
1973 yılında Milli Eğitim Bakanlığımız tarafından Atamızın sözlerinden oluşturulan bu kitapta genelde demokrasi ve hürriyetin önemi anlatılmış. ve globalleşme adı altında milletlerin kültürlerinin yok edilmeye çalışıldığı bu yıllar içerisinde, soysuzlaşmaya, benliğine karşı açmış olduğu mücadelenin bir ürünü olan bu eserde gençlere yönelik, anlaşılır ve kısa sade bir el kitabı. TÜRK Gencinin, kendini var eden değerleriyle ilgili öğrenmesi gereken kültür ve tarihi değerlerimiz hakkında kılavuz kitap. Atamızın günümüzü görmüşcesine söylediği sözlerinden bir kaçı şöyle:
-unutulmamalıdır ki, milletin hakimiyetini bir şahısta veyahut belli şahısların elinde bulundurmakta çıkar bekleyen cahil ve gafil insanlar vardır.
-her fert istediğini düşünmek, istediğine inanmak, kendisine mahsus siyasi bir fikre sahip olmak, seçtiği bir dinin gereklerini yapmak veya yapmamak hak ve hürriyetlerine sahiptir. kimsenin fikrine ve vicdanına hakim olunamaz.
hürriyet olmayan bir memlekette ölüm ve çöküş vardır. her gelişmenin ve kurtuluşun anası hürriyettir. hürriyet ve istikbal benim karakterimdir.
Atamızın 90-100 sene önce söyledikleri, milli eğitim bakanlığının 45 sene önce yayınladığı yayınları okuyup bir o dönemlere bir de içinde bulunduğumuz döneme bakınca insan üzülmeden edemiyor maalesef okunması gereken bir kitap iyi okumalar dilerim.
Anayurt Oteli yazardan okuduğum ikinci kitap. Bundan yaklaşık 10 sene önce bir arkadaşımın önerisiyle
Aylak Adam'ı okumuştum. Kitabı -yaşım da düşünüldüğünde- yine de keyif alarak, farklı bir metin okumanın hazzına vararak okumuştum. Ancak Anayurt Oteli'ni çok ama çok sevdim.
Kitap postmodern* türde bir eser olup, 1973 yılında
M.S 50’de Denizli’de Pamukkale’de (Hiearapolis) dünya gelmiş. Bugünden tam 1973 Sene önce dünyaya gözlerini yeni açmış biri. Kölelikten seçkinliğe giden akıl ile bizlere öğütler bırakmış. Onca geçen sürede insan ilişkileri hiç değişmemiş. Atomu parçalayıp uzaya çıkan insanoğlu, ikili ve toplumsal ilişkilerde çok da ilerleyememiş. Kendi zamanında Çağdaş olmayı başarmış olan filozofun günümüzde hala çağdaş gözükmesi çok şaşırtıcı. M.S 130 da Ölen yazarın aslında günümüze direk ulaşmış kendi yazılı bir eseri yoktur. Bu satırları öğrencisi Arianus başka bir dostu için yazıp not almış. Daha sonra Discourses olarak 8 kitapta toplanmış.
Kendime Düşünceler’in yazarı Marcus Aurelius’un Epiktetos’un en ünlü öğrencisi olduğunu ekleyerek iyi okumalar diliyorum.
Bir beytinde "Satrancı öyle oyna ki ta 700 sene sonra mat diyebilesin!" buyurmuştu.
Keramet ki ne keramet!..
Unesco 1973 yılını onun 700. ölüm yıldönümüne adarken elbette bu beyitten habersizdi ve o, bütün dünyaya öyle muhteşem bir şah çekti ki..
Dünyanın yuvarlak olduğunu söylemiş ve dünyanın çapını, çevresini çok çok az bir hata ile hesaplamıştır. Kristof Kolomb dan 5 Asır önce Amerika kıtasından, Japonya'dan ve Ümit Burnundan bahseden odur. George Sarton, Biruni için: "beşeriyetin tanıdığı en büyük kafalardan biri demiştir." UNESCO 1973 yılını, Dünya Biruni Yılı ilan etmiştir. Çünkü Biruni'nin kendinden 1000 sene sonra yaşayan günümüz bilim adamlarını bile hala etkileyen ve hayranlık uyandıran görüşlere mevcuttur.
"Biz Böyle Delikanlılar Değildik"
13 Mart büyük romancımız Kemal Tahir’in yüz altıncı doğum günü. Kemal Tahir, 1910 senesi Mart ayında Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılmakta olduğu bir dönemde dünyaya geldi. 21 Nisan 1973 günü vefat etti. Bu hesapla, Kemal Tahgir’in ölümünün üzerinden kırk üç sene geçmiş
Vefatından kırk üç sene sonra
Tess Gerritsen / Karanlığın Ayak İzleri
Okuduğum her kitabından keyif aldığım bir yazar
Nurşen Nurşen . Kalemi çok sürükleyici. Kitaplarının sonuna kadar suçlu ya da suçluları bulmak neredeyse imkansız. Bulmaca gibi olayları çözmek çok eğlenceli oluyor. #KaranlığınAyakİzleri cinayetleri, sırları ve tabi ki aşkı içinde barındıran sürükleyici bir kitap.
Bernard ver Madeline çifti herkesin imrendiği, parmakla gösterilen İngiliz ajanlarıydılar. 1973 yılında bir apartmanın çatı katında silahla ölmüş ve yanlarında da kendilerini NATO köstebeği olarak gösteren bir çantayla bulunmuşlardı. Ölümlerinin üzerinden yirmi sene geçer. Çocukları John ve Beryl, onları altüst eden yeni öğrendikleri bir bilgiyle, anne babalarının bu şüpheli ölümlerinin gizemini çözebilmek için gerçeğin peşine düşerler. Onlara bu araştırmada en büyük desteği eski CIA ajanı olan Richard Wolf sağlayacaktır. Sordukları tehlikeli sorular yeni ölümlere, kovalamacalara ve John’un nezarete düşmesine kadar varır. Bütün bunların yanında Beryl’in annesine olan benzerliği dikkat çekmeye ve birilerinin bundan rahatsızlık duymasına sebep olur. Olaylar farklı kişilere uzanmaya, işin içinden çıkılamayacak bir kördüğüm olmaya başlar. Kime güvenebileceklerine karar vermek gittikçe zorlaşır. Eski sırlar tek tek açığa çıkmaya başlayınca hayatta kalmaları da oldukça zorlaşır.
Keyifli okumalar…
NEO-LİBERALİZME KISA BİR GİRİŞ VE HARVEY
‘’GERÇEĞİ DEĞİŞTİREBİLMEMİM İLK KOŞULU, ONU TANIMAMDIR.’’
Yayınlanma tarihi üzerinden on beş sene geçmesine rağmen güncelliğini koruyan ‘’Neoliberalizmin Kısa Tarihi’’, başarılı analitik yaklaşımlarıyla bildiğimiz Harvey’in mevcut ekonomik-politik sistemin ne denli kırılgan olduğunu örnekler üzerinden
——————————————————
ELEKTRONİK KİTAP DİZİSİ - 6
——————————————————
1937'de Prof. Tolkien, Hobbit adlı bir kitap yayınlar. Bu, çocuklar için yazdığı ve Middle Earth veya Orta Dünya Evreni olarak bildiğimiz, yine kendisinin yarattığı evrende geçen bir öyküdür. Orta Dünya'da, Güneşin 3. Çağı'nda geçen bu öykü, Prof. Tolkien'in mitolojik evrenin