Her yerin dikenliydi, ne zaman sevmeye kalksam seni, ellerim kanardı. Ona rağmen vazgeçmezdim sevmekten.
Kendi yaramı yine kendim sarardım.
Dikenleri yetersiz buldun, sözlerini hançerle süsledin.
Affet beni ; bilemedim meçhul bir sevdada failimin sen olduğunu...
Beni sev demek istemiyorum, sadece inan. Ömrümüzün sonuna kadar bana inanacağını düşünebilsem bundan duyacağım saadet bugüne kadar duyduklarımın en büyüğü olur.
Hemen gelme Camilla; burada tek başıma oturup bu ender duyulan heyecana alışayım; zihnim eşsiz zerafetinin sonsuz yalnızlığında gezinirken yalnız bırak beni; bir süre için, açık gözlerle seni düşleyip açlığını çekmek istiyorum.
"Sanırım emine. Biri olsun istedim. Bir yerlerde bizi konuşan, bizim için ümidi olan birisi olsun istedim."
"Bir ömür hatırla bizi nasıl bitirdiğini."
"Sana gelip anlatamadım. Akıttığın gözyaşlarım ayakucuna inmedi, bunun için öfkeliyim. Biliyordun. Benim canım çok yanar. Biliyordun seni çok sevdiğimi. Biliyordun benim senin dizlerine ihtiyacım var. Dizlerine başımı koyduğumda saçlarımı okşaman benim çocukluğumdu. Annem yok benim. Bu görevi sana vermiştim..."
"Çok canını yaktım. Çok canımı yakacak bir silsilenin başlangıç hareketiydi bu. Bir silsile başından beri kan sızdırıyordu. Şimdi ikimizin de canı yanıyor öylece. Artık neye yandığını unutmuş. Öylece yanıyor. Kül oluncaya kadar. Sonrasında küllerimiz karışacak. Bir tabela koyacaklar başımıza. Kadın ihanet etti. Adamsa aşkından kül oldu diyecekler. Orada benim de küllerimin olduğunu, sana karıştığımı göremeyecekler. Sonunda beni de yakacak bir yangında, yangını çıkartan ben olduğum için lâyık görüleceğim her şeye. Yaptıklarının bedelini yaşadığında acımazlar diyecekler. Ama ben senin içten içe bana da yandığını biliyor olucam. Sana acımazlar derken içinin hâlime cız ettiğini biliyor olucam..."
"Niye bilmiyorum ama onu yanıma çağıracağımı hissediyorum..."
Sabaha karşı seyredurdum seni,
Seni bir çerçeve de merakla.
Hiç akşamım olmadı,
Ömrüm hep uzadı,
Seni iyi ki sevdim.
Mahallenin bütün ışıklarını söndürdüm,
Sen geleceksin diye.