Ne güzel şey hatırlamak seni,
yazamak sana dair,
hapiste sırt üstü yatıp seni düşünmek:
filanca gün, falanca yerde söylediğin söz,
kendisi değil
edasındaki dünya...
iki üç gündür biraz hastayım. bu süreçte kitap okuyamadım. uzun süre kitabın başında duramadığım için kitap okuyamadığım bu sürede aklıma geçenlerde
Fotoğraflarla Atatürk kitabını okuduğum/fotoğraflarına baktığım geldi.
ben genelde Mustafa Kemal Atatürk'ün fotoğraflarına bakarken o zaman gerçekleşen
Bir mutfak cadısıyım bu sıralar
Çeşitli şeyleri çeşitli şeylere karıştırmak
Ve seni düşünmek, mırıldanmak
Bazı büyülü yemekler yapmak
Bazı şifalı yemekler yapmak
Ve kalmak istemek ahbap...
Burada -durumu daha net ortaya koymak açısından- iki olasılık söz konusu: ya artık benim hakkımda hiçbir şey bilip duymak istemiyor ve beni bu yolla kendinden iterek uzaklaştırmak istiyorsun ya da yalnızca bana olan güvenin sarsıldı ve ölçüp tartmaların sırf bu yüzden. Eğer birincisi söz konusuysa engel olabileceğim ve söyleyebileceğim bir şey olamaz, o halde her şey bitmiştir, seni kaybetmişimdir, bundan sonra nasıl var olacağım üzere düşünmek zorunda kalacağım ve biliyorum ki bunu hiçbir zaman tam anlamıyla atlatamayacağım. Buna karşın ikinci olasılıkta ise kaybedilmiş bir şey yok, o halde durumumuz mutlaka iyileşecektir, çünkü ben senin güveninin her sınamasından, o an itibariyle ne kadar güçsüz olacak olsam da, genelde başarıyla çıkacağımı biliyorum. Bu noktada durumun ne olduğunu söylemek sana kalıyor Felice. Eğer birinci durum söz konusuysa birbirimize veda etmeliyiz, ikincisi söz konusuysa sına beni o halde, üçüncüsüne, yani meseleye derinlemesine bakmadan salt kayıpların hesabını yapıyor olmana ise inanmayı başaramıyorum.
"Ben bütün zamanımı ve bütün zamanımdan bin kat daha fazlasını ve daha da ötesi, dünya üzerinde var olan bütün zamanları sadece senin için kullanmak istiyorum.
Seni düşünmek,
Seninle nefes almak için..."
Artk anılmaz olur dinç yağız zamanları:
Faniliği düşünmek, gerçek gibi bir düşle,
Seni gösterir bana görkeminde gençliğin,
Yıkıcı Zaman, cenge tutuşur çürüyüşle
İnsanın hayatında o söylüyorsa bir bildiği vardır diyen kimseler olmalı. Benim hayatımda kim varsa ben böyle düşünmek istiyorum. Bir başkasının yerine karar vermek yerine o yapmışsa bir bildiği vardır demek daha doğru geliyor. Hayat bir zaman çizelgesi üzerinde işlemiyor görünenin aksine, ömür üzerinde işliyor. Hayatta varlık kattığın kadar nefes alabiliyorsun hayattan aldıkların kadar da nefesin kesiliyor. Nasıl olursa olsun bir davan yoksa belli belirsiz akıyor yaşam. Ama inanıp tutunduğun o şey seni sen yapıyor. Seni yaşamda görünür yapıyor. Diğer türlü sadece yer kaplıyorsun kocaman bir boşluk.✍🏻