Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Tohum saç, bitmezse toprak utansın! Hedefe varmayan mızrak utansın! Hey gidi küheylan ,koşmana bak sen ! Çatlarsan,seni doğuran kısrak utansın! Eski çınar şimdi noel ağacı; Dallarda iğreti yaprak utansın! Ölümden ilerde varış dediğin, Geride ne varsa bırak utansın! Ey binbir tanede solmayan renk, Bayraklaşamıyorsan bayrak utansın!
Hey gidi Piraye hey! İstanbullu, okumuş bir gelin olmanın seni acımasız törelerden uzak tutacağını mı sanıyordun? Anadolu kadınının yazgısı diye dudak büktüğün, yalnızca onların katlanabileceği bir aşağılanma olarak gördüğün 'kuma' gerçeğiyle yüz yüze gelmeyi asla aklına getirmiyordun,değil mi? Büyük yanılgı! Ne ayrıcalığın var onlardan? Hepinizin 'kadın' olmayı bölüştüğünüzün ayrımında değil misin?
Reklam
BENDEKİ Sandı ki; Tümden gelim, tüme varım... Bana varım! Bana varım! Soldan sağa, Aşağıdan yukarıya, Çaprazlama, Hep ben varım... Hep ben varım!... Seni gidi seni, "Ben" sevici seni! Ne çok seversin sen kendini... Ki Çok sev(il)din... "Im" sever seni!... Bilemezsin... Bilmezsin... Oysa ki halkımın şairi Yunus emre deyişi : "Bir ben vardır bende benden içeri, Severim seni ben candan içeri" N.K.(Feryad-ı naz)
ne eski bir tango melodisi, ne de siyah önlüklü bir mektepli kız resmi, hayır beni on sekiz yıl evvelki o tatlı hatıraları alemine atan, gazetede götürdüğüm iki satırlık, kupkuru, alalade bir kiralık ilanı oldu. o anda pendik sahilleri birden gözümde canlanıverdi. o köşk...o köşkün bizim bahçeye bakan penceresi...ve o pencereden mahinur...sarı
Kar yağayi yağayi, armudun dallarına, Mevlâm düşürsün seni, sevdanın kollarına! Hey gidi yalan dünya, boyle mi kalacaksun, Seni domuzun kızı, yuva mı yıkacasun! Karadeniz türküsü, Cuma sabahı çok iyi geldi.
Hatta başlangıçta Gregor'a," Gel yanıma seni gidi bok böceği seni! " gibi kendince sevimli bulduğu sözle seslenmişti.
Reklam
yirmisinde bir delikanlı taptaze sekiyor yamaçta bir gece kuşu ötüyor kara ağaçta çaylıklar hayın karaya kesmiş havada bir rüzgar ikircikli esmekte gözbebekleri tekmil kıpırtıyı kesmekte tabancası hep mermi sapına kan donatmış üç hasımda sektirmeden üç kertik atmış yoruluyor üç kertikli gözleri yoruluyor üç kertikli dizleri ve çöküyor
Barakmuslu Mezarlığı Kuş uçmaz, kervan geçmez, karanlık tuttu yolları Gözün gönlün kararmış sen nasıl gecesin hey gidi Buğdaysız, çavdarsız kara ekmeğe benzersin Yıldızların, hani yıldızların, çiçeklerin nerdeler Kalbin neden durmuş rüzgarı kesilmiş değirmen gibi Suya indi çakallar, suya indi söğüt dalları Barakmuslu mezarlığı kımıldanır
Seni gidi tembel seni. Leşin okulda kalsaydı ya. Piç! Kurt yavrusunun köpek olduğu nerede görülmüş zaten.
GURBETÇİ ŞÂİR SERVET YÜKSEL'İN DUYGU SÜZGECİNDEN SÜZÜLEN ŞİİRLER M. NİHAT MALKOÇ “Aman ha, gönül kırıp; kırılmaya değer mi? Boş şeylerin peşinde yorulmaya değer mi? Ne kaldı elimizde baharından, yazından?... Bu dünya çiçek olsa derilmeye değer mi?” (“Değer mi?”- Servet YÜKSEL) Gönül telimizi
Reklam
Büyük velilerden Bayezid-i Bestamî hazretleri. Bir gün tımarhanenin önünden geçiyor. Tımarhane hizmetçisinin tokmakla birşeyler dövdüğünü görüyor: -Ne yapıyorsun? Hizmetçi: -Burası tımarhanedir. Delilere ilâç yapıyorum. -Benim hastalığıma da bir ilâç tavsiye eder misin? -Hastalığını söyle. -Benim hastalığım günah hastalığı... Çok günah işliyorum.. -Ben günah hastalığından anlamam... Ben delilere ilâç hazırlıyorum.. Parmaklığının arasından konuşulanları duyan bir deli,(!) Bayezid-i Bestamî hazretlerine: -Gel dede, gel! Senin hastalığının çaresini ben söyleyeyim, diye seslendi. Bayezid-i Bestamî hazretleri, delinin yanına sokularak: -Söyle bakalım, benim derdime çare nedir? dedi. Deli(!) şu ilâcı tavsiye etti: -Tevbe kökü ile istiğfar yaprağını karıştır... Kalb havanında tevhîd tokmağı ile döv, insaf eleğinden geçir, göz yaşıyla yoğur, aşk fırınında pişir... Akşam-sabah bol miktarda ye... O zaman göreceksin senin hastalığından eser kalmaz, dedi. Bu güzel ilâcı öğrenen Bayezid hazretleri: -Hey gidi dünya hey! Demek, seni de deli diye buraya getirmişler, deyip oradan ayrıldı. {alıntı}
Yalnız yaşamaktan bıkan bir çiftçi şehre gitti, bir kız bulup evlendi. Karısını, tek atlı arabasına bindirip çiftliğin yolunu tuttu. Yolda atın ayağı takılıp düşer gibi oldu. Çiftçi: 'Bu bir!' dedi. Biraz sonra at yine tökezledi. Çiftçi: 'Bu iki!' dedi ve yola devam ettiler. Az sonra zavallı at, aynı şekilde ayağı sürçüp sendeleyince, çiftçi: 'Bu da üç!' deyip tabancasını çekerek hayvanı vurdu. Yeni gelinin aklı başından gitmişti. 'Seni gidi kalpsiz!' diye bağırdı ve kocasına şiddetli bir tokat attı. Kocası sesini çıkarmadan bir süre onu süzdü ve: 'Bu bir!' dedi ...
"Yalnız başına gitmene müsaade etmeyeceğim." "Ben de yanımda gelmene müsaade etmeyeceğim. Ne yapabileceğini sanıyorsun? Benimle dövüşebileceğini mi?" "İkiniz de kapayın çenenizi." dedi Zamira."Tanrılar aşkına Jerome. Arkadaşın şu an planladığın şeyi yapmasına izin vermem için daha bu sabah beni ikna etmeye çalıştı." "Ne?" Jean dostuna dik dik bakarak dişlerini sıktı." Seni gidi sinsi herif bunu nasıl yapar-" "Ne? Senin bana yapacağın şeyin aynısını yapmama mı kızıyorsun? Seni gidi kendini beğenmiş, götü kalkık herif. Seni çok fena-" "Beni çok fena ne yapacaksın ha?" "Üstüne atlayacağım ve beni evire çevire döveceksin" dedi Locke "Sonra da kendini berbat hissedeceksin. Buna ne dersin ha?"
Eşekarıları
Halsiz yattığım yerden acıyorum. Kime? Eşekarısına. Gidip şunu, alt çerçeveye düştüğü zaman tutup, aşağıdaki açık cam hizasına itelesem. Çeksin, gitsin. Hem o sonsuz işkenceden kurtulur, hem ben gönül azabından. Gel, herif eşekarısı. Son derece kızgın ve silahlı. Hemen onu kurtarmak isteyen elimi, belki de sıçrayıp yüzümü cama geçiremediği iğnesiyle, "Seni gidi Revizyonist!" diye sokacak. Tıpkı bizim cici veya keskin Narodnikler gibi, hiç bildiğinden veya bilmediğinden şaşar mı? Marks'la Engels, böyle durumlarda, "Gülünçlüğü, eşeklerle paylaşmayalım" demişler. Bunu yazılı, basılı kitap biçiminde yayınladık. Anlayan oldu mu? Oldu. Parababaları hemen 142. TCK maddesiyle, kitabı toplatıp beni Ağır Ceza Mahkemelerine verdiler. Sen misin eşekarılarını uyarmaya kalkışan?
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.