Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her
70 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 saatte okudu
Bu başlık beni benden aldı. İşte Müslümanlık böyle olmalı ya. Unutulmuş dahası değerini ve önemini göremeyecek kadar kör olmuş gözler. Kitabın en sevdiğim kısmı şurası: “MÜSLÜMAN, DERİNLEŞ. Eşyayı olduğu kadar insana ve toplumlara doğru da derinleş. Öyle derin ol ki, sendeki çekim gücü, eşya ve insanı bir vehim dünyasının buğuları gibi senin
İslamın Dirilişi
İslamın DirilişiSezai Karakoç · Diriliş Yayınları · 20179,6bin okunma
Reklam
Kulak misafiri olduklarıma tebessüm ediyorum:))
Sevgin her şeyden önce geliyorsa haklı da olsan tamam demesini bileceksin...🤣 Yoksa borsayla vakit mi geçer! 🥶🥶🥶 İzliyorum seni sevgili tahta...🤔 Orta vadede ne bırakacaksın benim öz kardeşime?🐾🐾🐾 Sevdiğim insanlar oldu mu akan sular durur! Çünkü kötü veya iyi zaman demeksizin hep onlar yanımda oldu...
667 syf.
8/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
(Spoiler olacak) Dördüncü kitabı da bitirmiş bulunmaktayım... Söyleyeceğim çok şey var ama ilk söylemek istediğim şey benim bir türlü Rowan karakterine ısınamıyor oluşum. Hatta 250. Sayfalarda filan geri döndüğünde keşke gelmeseymiş filan dedim. Neden bilmiyorum ama bir türlü sevemiyorum o karakteri. Umarım beşinci kitapta biraz olsun aramızdaki
Gölgeler Kraliçesi
Gölgeler KraliçesiSarah J. Maas · Dex Yayınları · 20181,361 okunma
Herşeye rağmen sevmek....
Sevdiğim... Yalanlarını gözlerinden okuduğum sevgilim. Sana söylemediğim çok şey varmış aslında. İkimizde susuyoruz zaman zaman. İçimize atıyoruz hayal kırıklarımızı. İçimizde yaşıyoruz öfkelerimizi. Birbirimizi kırmadan dökmeden öldürüyoruz yavaş yavaş... Susarak öğreniyorum, bende aşkın fedakarlığını. Canımı yaksan da seviyorum seni
Kumdan kaleden hayallerimiz vardı, ilk dalgada yıkıldı. Bulutlu, karanlık bir akşam şimdi zaman. Sense içine gizlenmiş bir yıldızsın. Seni nasıl bulacağım sevdiğim?
Reklam
Onsuzluk
Bugün günlerden yağmurlu bir cumaydı. İşten çıkmış otobüste kafamı cama dayayıp "çok eski şarkı" isimli müziği dinliyordum. Sözlerinde "iznin olmadan hala seviyorum seni" geçiyordu. Evet, onun izni olmadan hala onu seviyordum. Onu "kafamda dönüp duran plaklar" gibi çalıp duruyordum adeta... Sanki bedenime tüm
Seni sevdim ve sen sevdiğim beşinci kişi oluyorsun. Hiçbir zaman beş insanı sevebileceğimi düşünmemiştim.
177 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
KUMARBAZ- kitap yorumu
Fyodor Dostoyevski
Fyodor Dostoyevski
yıldızımın hiç barışmadığı, okurken beni hep zorlayan, diline alışamadığım bir yazardır. Tolstoy ve Dostoyevski ikliminde tarafım net olarak Tolstoy'dan yana olmuştur hep. Bu aralar reading slump döneminde hissetmeme ve okuyamama rağmen nedense elim kitaplığımda kalan tek
Fyodor Dostoyevski
Fyodor Dostoyevski
eserine gitti. Beklentim düşüktü çünkü klasik bir
Kumarbaz
KumarbazFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202368,3bin okunma
Kendini yeniden sevmek veya sevmeyi öğrenmek- Alice in the Cities 1974- Şans ver!
Bugün uzun zamandır yapmadığım "şans ver" başlıklı yazılarıma bir yenisini daha ekleyeceğim. 1974 Yapımı siyah beyaz ve Alman sineması eseri olan Alice in the Cities (Alice in den Städten) filmini izledim ve film beni gerçekten çok etkiledi. Filmin içeriğini çok kaba hatlar ile anlatacağım ve daha sonra neden etkilendiğimi aktarmaya
Reklam
Çok sevdiğim bir şiir olduğu için hepsini paylaşmak istedim:))
Ben sana mecburum bilemezsin adını mıh gibi aklımda tutuyorum büyüdükçe büyüyor gözlerin ben sana mecburum bilemezsin içimi seninle ısıtıyorum ağaçlar sonbahara hazırlanıyor bu şehir o eski İstanbul mudur
239 syf.
·
Puan vermedi
·
21 saatte okudu
Yüzyıllardan beri bilgeler zamanın her yarayı kapadığını söyler dururlar.... Zamanın her yarayı kapattığı koca bir yalan. Zaman bir şeyi kapatmadığı gibi çoğu kez de yarayı travmaya çevirir bana göre. En azından benim için böyle işliyor. Sonuna kadar gitmeyip çözemediğim her şey için böyle. O yüzden kendi adıma dert tasa sorun her neyse, dibini
Göz
GözStephen King · Altın Kitaplar · 20216,4bin okunma
İnsanların hemen hepsi hayatı karın doyurmak ve latettayin biriyle yatmaktan ibaret farz ederler. Halbuki bu takdirde insanın diğer hayvanlardan ne farkı vardır, onların dimağları da karınlarını doyurmak ve kendilerine bir eş bulmak hususunda kâfi derecede hizmet görüyor, ancak bunları düşünmek, onlardan hiç ayrı olmamak demektir. Halbuki insanın bir de dimağı vardır ki yemek, yatmak, eğlenmek gibi şeylerle alakadar olmayan birtakım ihtiyaçlar taşır. Kendine yakın bir arkadaş arar. Kendisine yardım edecek (maddi veya manevi yardım edecek) diğer bir insan ister ve bunun mümkün olabilmesi için yardım isteyen diğer insanlara yardıma hazır bulunur. Sonra muhakkak sevilmek ister, bunun için de başkalarını sever. Düşün, dünyada yalnızlık kadar feci şey var mıdır? Tabii yalnızlıktan kafa yalnızlığını kastediyorum, yoksa dünya bir sürü kuru kalabalıkla dolu... Ama bizim manevi hayatımızda, maddi hayatımızda bize eş, arkadaş olabilecek insan ne kadar azdır. Ben bazen çok sevdiğim bir arkadaşla beraber tenha bir köye gider ve on beş yirmi gün kalırdım. Bu zaman zarfında hiç yalnızlık üzüntüsü çekmezdim. Çünkü kafa dengi bir arkadaşım vardı. Fakat mesela hapishanede yattığım zamanlar, sekiz yüz kişinin arasında olduğum halde yalnızlıktan bunalırdım. Yalnız orada değil, şimdi serbest iken bile kendimi kimsesiz hissediyor ve bunun için seni her gün artan bir istek de bekliyorum. Burada da birçok güya ahbap var, fakat insan hangisine içine dolduran dertleri, kafasına yakan düşünceleri açabilir? Derhal gülerler, yahut tanıyormuş gibi tavırlar aldıkları halde bir şey anlamadıklarını sersem gözleriyle belli ederler.
"Sana Adalheid'da ne dediklerini biliyor musun?" Gülümsemesi yayıldı. "Altın Yaldızlı Hayalet." "Aynen öyle. Bunu sen mi uydurdun?" Gild başını salladı. "Onlara hediyeler bırakmaya başlama fikrinin ne zaman ortaya çıktığını hatırlamıyorum. İlk başta kendimi eğlendirmek için yaptım ve burada şatonun arka tarafında kimsenin onları bulacağından tam olarak emin değildim. Ne de olsa insanlar perili bir şatoya çok yaklaşmak istemezdi. Ama sonra birileri birkaç hediyeyi keşfedince, daha fazlasını bulmak için diğerleri de gelmeye başladı. Eostrig Günü'nden sonra bu, yılın en sevdiğim zamanıdır çünkü buraya çıkıp onların aşağıda altın aramalarını seyredebilirim. Insanların onları duyabileceğim kadar yakın oldukları tek gün bu ve çok uzun zaman önce kulağıma onların bir hayırseverden bahsettikleri çalınırdı. Vergoldetgeist. Beni kastettiklerini sonradan anladım. Ve umuyorum ki... Yani, istiyorum ki, bu şatodaki hayaletlerin zalim olmadıklarını bilsinler." "Biliyorlar," dedi Serilda, oğlanın kolunu tutarak. "Adalheid'ın bunca yıldır refah içinde yaşıyor olması büyük oranda senin hediyelerin sayesinde gerçekleşti. Seni temin ederim. Cok minnettarlar
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.