Seni Seviyorum Ağlıyor Musun?
sevmenin her türlüsünü bulduk buluşturduk. bir araya getirdik. kendimize kattık. sana arabi'nin aşk teorisi'ni ağlatmıştım bir gün. ikincisini daha bir senmiştin. durup durup anlamalarımı da kendine mal ediyordun. mülkiyet hoş birdi. beni mülkmüştün. gene mülksene.
Beni koyup gittiğin o günü hatırlıyorsundur, ne çok ağlamıştım. Çocuktum. Koruyordun beni, korkmuyordum. Hayallenip durduğum her şeyi sunmuştun bize. Açıp da acık da solmakı beceremeğen fesleğenler gibiydik(onlar öğle mi acabağa?). Bir oraya bir buraya seviniyorduk bizi olmayı başaramayan şehirde, soğuktu kent. Bizi sen ısı. Günümüz de gündü hani, gecemiz biz. Arayıp da ulamadığımız; bi revdi. Hazırlıksızdım ben lakin kolların vardı göğüsgeren; kuş. Yağmurdan kaçınak ne kadar tuhaftı bizi aldatıp dururken çise çise çis. Eğlenmiş miydik sahi, bilemiyorum şimdi şimdi. Ama sevdiğimiz keskindi. Evel zaman ne kadar nuş! Seni seviyorum, anlıyor musun? Birgün bir şiir okumuştuk bana. Kara heceden heceden. Sonra tutup Yakub’un kurbağalarını sevmiştik. Söyleyemediğim şeyler düşünüyordum, yoruluyorduk. Biz çocuklar gibi endik şehirde, şehir bize inan yaşar tavıranıyordu. Umurumuzda mıydı, ha? Kim bizi ne kadar bizden ederdi? Kuşatılmış olmak bizimize koşulsuz kavuşmamızı engelleyemiyordu (cart). Hiç acımadıydık kendimize. Ne var ne yok yaşayıp tükendiydik. O gün bugün her şey hağtıramda durar! Bu kaç kapılı bir ar? Seni seviyorum, ağlıyor musun? Ah Muhsin Ünlü