Erkek kadına dedi ki :
- Seni seviyorum, ama nasıl, avuçlarımda camdan bir şey gibi kalbimi sıkıp parmaklarımı kanatarak kırası ya, çıldırasıya ...
Erkek kadına dedi ki :
-Seni seviyorum, ama nasıl, kilometrelerle derin, kilometrelerle dümdüz, yüzde yüz, yüzde bin beş yüz, yüzde hudutsuz kere yüz ...
Kadın erkeğe dedi ki :
- Baktım dudağımla, yüreğimle, kafamla;
severek, korkarak, eğilerek, dudağına, yüreğine, kafana.
Şimdi ne söylüyorsam karanlıkta bir fısıltı gibi sen öğrettin bana ..
Ve ben artık biliyorum :
Sen yürümelisin, beni bırakarak. ..
Kadın sustu.
SARILDlLAR Bir kitap düştü yere .. .
Kapandı bir pencere .. .
AYRILDILAR. ..
Ne kavgada ustalığın,
Ne de çatal yürek civan oluşun.
Kâr etmez, inceden içine dolan,
Alıp götüren hasrete.
Ve hep olmayacak şeyler kurarım,
Gülünç, acemi, çocuksu...
Ve dışarda delikanlı bir bahar,
Seviyorum seni,
Çıldırasıya...
Hırsla çakarım kibriti,
İlk nefeste yarılanır cigaram,
Bir duman alırım, dolu,
Bir duman, kendimi öldüresiye.
Biliyorum, "sen de mi?" diyeceksin,
Seviyorum seni, Çıldırasıya...
Ama akşam erken iniyor mahpusâneye.
Ve dışarda delikanlı bir bahar,
Erkek kadına dedi ki:
–Seni seviyorum,
ama nasıl,
avuçlarımda camdan bir şey gibi kalbimi sıkıp
parmaklarımı kanatarak
kıyasıya
çıldırasıya...
Erkek kadına dedi ki:
– Seni seviyorum,
ama nasıl,
kilometrelerle derin, kilometrelerle dümdüz,
yüzde yüz, yüzde bin beş yüz,
yüzde hudutsuz kere yüz...