'Ölüler'i bir kez daha okudum. İçim yine kederle dolup taştı. Ağlamak istemedim, aşinayım ne de olsa Gabriel'in hikâyesine, ama yok, son sayfalarda yine ağlıyordum usul usul, ağlıyordum ve gözlerimin gerisinde hareket ediyordu bütün hayallerim, aynen Gretta'nın Michael Furey'i hatırlaması gibi, ve aynen içinin acısıyla kendini bırakışı gibi, ben
Eleanor onun yanma gitti. Artık hıçkıra hıçkıra ağlıyor ve tek
bir kelimeyi bile telaffuz edemiyordu.
Ama Sean ona gülümsedi. “Eğer her şey farklı olsaydı,
hayatımı sil baştan yeniden yaşayabilseydim bundan dört yıl önce Askeaton’ı asla terk etmezdim. Bir firari olmasaydım... seninle evlenirdim. Seni seviyorum, Elle.”
"Hiçbir şey hayat kadar şaşırtıcı olamaz. Aşk hariç!"
Sevgili Galip,
Senin hikâyeni yazmak iğneyle kuyu kazmak kadar zordu, ancak seni anlamak ondan bile daha zordu. Kaleme alındığından beri hakkında bir sürü şey yazıldı çizildi, pek çok akademik çalışmaya ilham oldun, seni sevenlerimiz de oldu, senden nefret edenlerimiz de. Seni büyük
Türk filmi tadında canım bu kitaplar, Elenor Hülya Koçyiğit, Sean da mükemmel Cüneyt Arkın olurdu.
- Seni seviyorum Fikret !
-Ben Sana layık değilim Nalan ! Nacı dolu yıllar beni mahfetti !
Bunun dışında, yazarın anlatımı oldukça sürükleyiciydi. Fena değil tadında okudum gitti işte.
Maskeli Balo benim en sevdiğim tarihi aşk romanlarından biridir. Uzun bir liste yapsam bu kitap ilk beş içinde yerini alır. Bu türle tanışmamı sağlayan kitaplardan olmasının yanı sıra her okuyuşumda aynı hisleri ilk defa okuyor gibi hissetmemi sağlayan ender kitaplardan biri. Konusu, hikayesi, karakterleri yaşadıkları olaylar beni öyle içine çekti
"Seni seviyorum ama sana aşık değilim"
dedim.
"Bu benim için yeterli" dedi oda." Sana aşık olmama izin verdiğin sürece."
"Zor bir insanım," dedim. "
Bazen sahip olamayacağım şeyler isterim. O kadar hoşlanmayacağın yönlerim de var."
Yazarın okudugum 3cu kitapi.Bir Not:seni seviyorum kadar begenmesemde iyi bir kitapti.Justenin kan bağışlaması ve kanın Joyceye verilmesi ile başlıyor..Joyce bu olay sonrası mucizevi bir şekilde Justenin anılarını onun becerilerini zevklerini kazanıyor...Bir Justen oluyor desem daha doğru olur...Ve bir kuaförde tanışan ikili sonralar Justenin kanının Joyceye verildiğini öğrenecek.Cok eğlenceli,aynı zamanda akıcı bir kitap.
Okumanızı tavsiye ederim.
Brenda Joyce kitapları bitti. Çok güzel hikayeler okudum gerçekten Elizabeth Hoyt'tan sonra kalbimi çalan bir yazar oldu. Kitapları aşırı kalın olmasına rağmen kendini öyle bir okutuyor ki. Ateşli bir yazar aynı zamanda heyecanlı olayları harmanlamasını da seviyorum. Mutlaka okunmalı.
Elysse çocukluktan beri Alexi de Warenne'ye aşıktır. Genç adamın da duyguları olduğunu düşünür fakat Alexi'nin denizde geçirdiği uzun zaman Elysse için evlilik ümidini alıp götürür. Ona bir ders vermeye kararlı genç kadın baloda Alexi'nin dümencisiyle flört eder ve ortalık karışır. Alexi, Elysse'nin onuru için bir kaç gün içinde apar topar genç kadınla evlenir. Uzun bir seyahate çıkması da düğün günlerine rast gelir. Elysse artık düğün günü terk edilmiş bir kadındır. Aradan geçen zamanda genç kadın kocasını ve aşkını geri kazanmak için her şeyi yapmaya karar verir.
"Benden korkma. Asla korkma." Alexi'nin dudakları gülümsemek istiyormuş ama yapamıyormuş gibi kıvrıldı. "Seni daima koruyacağım," dedi. "Verdiğim sözü hatırlıyor musun? Elysse... ağlama."