Hazırlandım titizlikle
suya
baktım
dinledim
bir kuyuyu
gül kokladım
ve tuzu tattım
tutup bir çocuğu
okşadım muhabbetle
böyle böyle başladım
seni gerçekten sevmeye
yazmadım seni daha,
sevmeye ayırdım tüm zamanları,
yazmaya bu yüzden vaktim olmadı.
ben düşünmeye başlayınca seni
-ki bu bir önceki düşünmenin sonundan çok
öncedir-
inan ki dağlar, taşlar,
inan ki bulutlar, yağmur ve kar
toprakla su ve gökyüzü,
güneş ay ve yıldızlar
onlar da benimle birlikte
ve onlar da benim kadar seni düşünürler...
hep dalgınım bu günlerde
saati cezveye koyup yumurta tutuyorum,
bir gün takvime bakmasam yılı unutuyorum.
aklım başıma gelmiyor,
başıma çarpmadan dallar
yolda yürürken dalıp dalıp gidiyorum.
nisan'a kaç var diyorum saati sorarken.
hiç böyle olmamıştım.
bilenlere sordum;
'aşk bu' dediler..."
Canım, sevgilim, ışığım, kalbim, mis kokulum, huzurum, sığınağım, yaslandığım, sarıldığım, sevdiğim... Ahh benim delikanlım; düşünüyorum da sana olan sevgimi anlatabileceğim kelimeler-cümleler eksik kalıyor, tamamlayamıyorum ve hiç tamamlanmayacak sevgimsin! Ben seni çok seviyorum, Ünver'imm.Gözlerim seni arar, seni bilir, seni görür.Yanımdayken bile sevmeye doyamadığım en saf sevgimsin.
Sana sitem etmeyeceğim artık. Bütün suç benim. Seni bu kadar sevmemeliydim. Şu köhne ve utanmaz dünyada ne bir kimse bu kadar sevilmeye değer, ne de bir kimsenin bu kadar sevmeye hakkı var.
Bazen Seni Hiç Anlamıyorum,
Bazen Diyorum ki,
Dünyadaki Bütün Aşklar Ve Bütün Şarkılar,
Bütün Şiirler Ve Türküler Senin İçin Yazılmış.
Ve...
Yaşanmışsa da Seni Sevmeye Ve Anlatmaya Yetmez,
Bazen de...
Kendi Kendime Cevap Arıyorum.
Yaşanmış Aşklar da Ve Türküler de
Benim Gibi Cevap Arıyor Ve,
Cevapsız Kalıyor...
Canını canıma katmak
Sana dokunmadan gözlerimle sevmek istiyorum
Ellerini tuttuğum andan beri bırakmamak
Ben seninle bir biz inşa etmek istiyorum
Bırak kendini, yaslan bana
Birlikte aşalım bu zorlu yolları
Sen benim ol, ellerin değil
Seni ömür boyu pamuklara sarayım
Seni sevmeye çalışmak ne kadar güzel
Gözlerinde beni sevmeye çalışan seni görmek kadar
Tut ellerimi hadi çıkalım bu yola
Biz olmak için kalbini ödünç verir misin bana
Sen beni hiç kırabilir misin? Ben zaten kırıktım, senden önce bilmiyorum kaç parçaydım. Bir rüzgâr esse parçalarım dağılırdı etrafa uzaklaşırdı benden her biri. Toplamam da bir hayli zaman alırdı senden önce. Sen geldin sonra zihnimin ve kalbimin hatta her zerremin parçalarını sevgi ile tek bir parça haline getirdin. Teşekkür ederim. Artık korkmuyorum eksilmekten de kaybolmaktan da. Eğer ki bu kalp yeniden bin parça olursa ve şayet bunu sen yaparsan sevgilim bilmeni isterim ki her bir parçası ile seni sevmeye devam edeceğim, hem de her gün.