Seni suçlamıyorum sevgilim, hayır seni suçlamıyorum. Bağışla beni, eğer kalemimin mürekkebine arada sırada bir damla acı da karışıyorsa, eğer bağışla. Çünkü çocuğum, bizim çocuğumuz hemen şuracıkta, mumların titreyen ışıkları altında ölü yatıyor...
"Seni suçlamıyorum sevgilim, hayır seni suçlamıyorum. Bağışla beni, eğer kalemimin mürekkebine arada sırada bir damla acı da karışıyorsa, evet, bağışla..."
Sayfa 35 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 16. Baskı 2012, çeviri: Ahmet CemalKitabı okudu
Stephen Zweig'in bu öyküsünü hep duyar ama okumak için nedense pek zaman yaratmazdım. Dün gezinirken bir banka oturduğumda, birilerinin muhtemelen unutup veya bırakıp gittiği Venedik Yayınlarından çıkmış bu baskıyı görünce elime alıp okumaya başladım. Önce ilgisiz, sonrasında ise neredeyse soluksuz okuyarak 1 saat kadar bir sürede bitirdim.
Seni suçlamıyorum sevgilim, hayır, seni suçlamıyorum. Bağışla beni, eğer kalemimin mürekkebine arada sırada bir damla acı da karışıyorsa, evet, bağışla