"Seni suçlamıyorum sevgilim; hayır, seni asla suçlamıyorum. Eğer kalemimin mürekkebin arada sırada acı da karışıyor, bağışla beni."
" Seni suçlamıyorum sevgilim , hayır , seni suçlamıyorum . Bağışla beni , eğer kalemimin mürekkebine arada sırada bir damla acı da karışıyorsa , evet , bağışla .. "
Reklam
Seni suçlamıyorum sevgilim, hayır suçlamıyorum. Kalemimin ucundan bazen bir damla burukluk akıyorsa affet beni.
Seni suçlamıyorum sevgilim, hayır, seni suçlamıyorum. Bağışla beni lütfen, şayet kalemimin mürekkebine bazen bir damla acı karışıyorsa, bağışla beni, çünkü evladım, bizim çocuğumuz hemen şuracıkta, titreyen mumların altında ölü yatıyor.
Sayfa 53 - venedik yayınları
Seni suçlamıyorum sevgilim, hayır, seni suçlamıyorum. Bağışla beni, eğer kalemimin mürekkebine arada sırada bir damla acı da karışıyorsa, evet, bağışla!
Seni suçlamıyorum sevgilim , hayır , seni suçlamıyorum.Bagışla beni lütfen . şayet kalemimin mürekkebine bazen bir damla acı karışıyorsa , bağışla beni.
Reklam
Seni suçlamıyorum sevgilim, hayır, seni suçlamıyorum. Bağışla beni, eğer kalemimin mürekkebine arada sırada bir damla acı da karışıyorsa, evet, bağışla.
Sayfa 35
"Seni suçlamıyorum sevgilim, hayır, seni suçlamıyorum. Bağışla beni lütfen, şayet kalemimin mürekkebine bir damla acı karışıyorsa, bağışla beni..."
Seni suçlamıyorum, sen beni ne kendine çektin, ne yalanlarla aldattın ne de baştan çıkardın –ben, evet ben kendimi sana zorladım, kucağına attım, kaderime attım. Seni asla, ama asla suçlamayacağım, hayır, yalnızca sana hep teşekkür edeceğim, çünkü o gece benim için inanılmaz ölçüde zengin, hazzın parıltılarıyla dolu ve mutluluktan uçurucuydu. Karanlıkta gözlerimi açtığımda ve seni yanımda hissettiğimde, yıldızların üzerimde olmadığına hayret ettim, gökyüzü öylesine yakınımdaydı –hayır, asla pişman olmadım sevgilim, o saatlerden ötürü asla pişmanlık duymadım. Hâlâ hatırlıyorum: sen uyuduğunda, senin nefesini duyduğumda, bedenini hissettiğimde ve kendimi sana onca yakın bulduğumda, mutluluktan karanlıkta ağladım.
O akşam bütün gece boyunca sende kaldım . Daha önce hiçbir erkeğin bana dokunmadığını , bedenimi hissetmediğini veya görmediğini sezmedin bile . Zaten nasıl sezebilirdin ki sevgilim ? Nitekim sana hiçbir biçimde karşı koymadım , utangaçlıktan kaynaklanabilecek her türlü çekingenliği bastırdım ve bunu sana olan aşkımın , eğer bilseydin , hiç kuşkusuz seni ürkütecek olan sırrını öğrenemeyesin diye yaptım - çünkü sen , yalnızca kolay , oyun gibi ve ağırlıktan yoksun olanı seversin , bir kadere müdahale etmekten korkarsın . Kendini israf etmektir senin istediğin , herkese , dünyaya herhangi bir kurban istemezsin . Şimdi kalkıp kendimi sana bir bakire olarak verdiğimi söylersem , yalvarırım beni yanlış anlama ! Çünkü seni suçlamıyorum , sen beni ne kendine çektin , ne yalanlarla aldattın ne de baştan çıkardın - ben , evet ben kendimi sana zorladım , kucağına attım , kaderime attım . Seni asla , fakat asla suçlamayacağım , hayır , yalnızca sana hep teşekkür edeceğim . ... Hayır , asla pişman olmadım sevgilim , o saatlerden ötürü asla pişmanlık duymadım . Hâlâ hatırlıyorum : sen uyuduğunda , senin nefesini duyduğumda ve bedenini hissettiğimde ve kendimi sana onca yakın bulduğumda , mutluluktan karanlığa ağladım .
Sayfa 38 - VenedikKitabı okudu
234 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.