Ben senin en sevdiğin yemeği bilmiyorum,en çok sevdiğin gömleğin hangisi diye sorsalar “beyaz gömleği” diye cevap verebilirim en fazla dolabındaki beyaz gömleklerin sayısını bilmeden. Uyurken hangi pozisyonda uyuyorsun mesela? Uykuların susuzluktan bölünüyor mü? Alışveriş yaparken keyif alıyor musun yoksa bir an önce bitirip kurtulmanın
Seni suçlamıyorum sevgilim, hayır seni suçlamıyorum. Bağışla beni, eğer kalemimin mürekkebine arada sırada bir damla acı da karışıyorsa, eğer bağışla. Çünkü çocuğum, bizim çocuğumuz hemen şuracıkta, mumların titreyen ışıkları altında ölü yatıyor...
"Seni suçlamıyorum sevgilim, hayır seni suçlamıyorum. Bağışla beni, eğer kalemimin mürekkebine arada sırada bir damla acı da karışıyorsa, evet, bağışla..."
Sayfa 35 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 16. Baskı 2012, çeviri: Ahmet CemalKitabı okudu
Stephen Zweig'in bu öyküsünü hep duyar ama okumak için nedense pek zaman yaratmazdım. Dün gezinirken bir banka oturduğumda, birilerinin muhtemelen unutup veya bırakıp gittiği Venedik Yayınlarından çıkmış bu baskıyı görünce elime alıp okumaya başladım. Önce ilgisiz, sonrasında ise neredeyse soluksuz okuyarak 1 saat kadar bir sürede bitirdim.
Seni suçlamıyorum sevgilim, hayır, seni suçlamıyorum. Bağışla beni, eğer kalemimin mürekkebine arada sırada bir damla acı da karışıyorsa, evet, bağışla..
Seni suçlamıyorum sevgilim, hayır seni suçlamıyorum. Bağışla beni, eğer kalemimin mürekkebine arada sırada bir damla acı da karışıyorsa, eğer bağışla-çünkü çocuğum, bizim çocuğumuz hemen şuracıkta, mumların titreyen ışıkları altında ölü yatıyor…
Efendim hikayemizin özeti şöyle: Hikaye aslında basit gibi duruyor. Ama içinde ciddi izler bırakıyor. Bu arada yazarın da kısa hayatına bakarsanız, 1942 yılında Brezilya’da eşiyle birlikte intihar etmeyi seçerek hayatına eşiyle beraber son vermiş bir adam. Dolayısıyla normal bir insan tipinden bahsetmiyoruz. Ve bunu da edebiyatın kaçınılmaz sonu
Seni suçlamıyorum sevgilim, hayır seni suçlamıyorum. Bağışla beni, eğer kalemimin mürekkebine arada sırada bir damla acı da karışıyorsa, eğer bağışla-çünkü çocuğum, bizim çocuğumuz hemen şuracıkta, mumların titreyen ışıkları altında ölü yatıyor….
"Seni suçlamıyorum sevgilim, hayır seni suçlamıyorum. Bağışla beni, eğer kalemimin mürekkebine arada sırada bir damla acı da karışıyorsa, eğer bağışla-çünkü çocuğum, bizim çocuğumuz hemen şuracıkta, mumların titreyen ışıkları altında ölü yatıyor…"