Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Gene uykusuz, mutsuz, tedirginim. Sana yazmak, yazmak, yazmak istiyorum... Seni bütün şafaklarda, evrenlerin o ıssız ihanet saatinde öperim. Ve sen geçersin içimden. Bitmek bilmezsin.
Sayfa 146Kitabı okudu
Ne güzel şey hatırlamak seni, yazmak sana dair, hapiste sırtüstü yatıp seni düşünmek : filânca gün, falanca yerde söylediğin söz, kendisi değil edasındaki dünya... - Piraye'ye mektuplar.
Reklam
Dünyaya gözlerimi açtığım, okuduğum, büyüdüğüm, yetiştiğim, havasını soluklayıp suyunu içtiğim kent, yıllardır adımladığım sokaklarını gezdirip anlattığım anıtlarını, kıyını köşeni yazmak, seni içimden geldiği gibi anlatmak ve sana olan tutkumu paylaşmak istedim...
''Çiçek yanıt verdi: Seni aptal! Görülmek için mi açtığımı sanıyorsun? Kendi zevkim için açılıyorum, başkaları için değil, çünkü hoşuma gidiyor. Aldığım zevk var olmaktan ve açmaktan ibaret''
"Meslek olarak yazarlığı önerir misiniz?" diye sordu genç öğrencilerden biri. "Komik olmaya mı çalışıyorsun" diye sordum ona. "Hayır, hayır. Ciddiyim. Meslek olarak yazarlığı önerir misiniz?" "Yazmak seni seçer, sen yazmayı seçmezsin." Kesti sesini. Bir daha yumuldum şişeye, sonra sahneye çıktım.
Leyla Erbil'in Onur Behramoğlu'ya gönderdiği mektupların 2009-2010 dönemine ait bölümünden derlenmiştir. 9 Temmuz 2009 onur'cuğum, ne hoş oldu seni elinde ritsos'unla tuzla'da görmek bilemezsin. turgut'u elbette tanıdım. tomris dolayısiyle de bir ara yakındık. çok iyi bir şair ama benim en çok edip'le yakın dostluğum vardı. belki duygusal
Reklam
''...Sakın bir şair sevme ...Seni yazmak için , seni terk eder...''
Seni budala! Yazmak istedin ve yazmayı denedin, oysa yazacak hiçbir şeyin yoktu. Ne vardı kafanda? Bazı çocukça yaklaşımlar, olgunlaşmamış hisler, hazmedilmemiş bir sürü güzellik, kapkara bir cahillik yığını, patlayacak kadar aşkla dolmuş bir yürek, aşkın kadar büyük ve cehaletin kadar yararsız bir tutku. Yine de yazmak istedin! Oysa, yazacak bir şeyler bulmanın eşiğindesin daha. Güzellikler yaratmak istedin ama, güzelliğin doğası hakkında hiçbir şey bilmezken bu nasıl olacaktı? Yaşamın temel niteliklerini bilmezken, yaşam hakkında yazmaya kalktın. Dünya ve varoluşun düzeni hakkında yazmak istedin, oysa senin için dünya bir Çin bilmecesinden farksızdı ve bilgisizliğini kâğıda dökebilirdin ancak. Ama neşelen Martin, evladım. Yazmayı başaracaksın. Bir şeyler öğrendin, az bir şeyler; daha fazlasını öğrenme yolunun başındasın. Bir gün, şanslıysan eğer, bilinecek her şeyi öğrenmeye çok yaklaşacaksın. O zaman yazabilirsin.
Uğurlamak istiyorum ! Geçmişten arta kalan ne varsa Mısra mısra yeniden yazmak Kaderi yeniden yaşamak Doyumsuz bir ilkbahar sabahında Yeniden uyanmak ..! Yeniden başlamadan bir şeye Nem varsa içimde ateşe yakmak Dokunmadan ..! Hiç bir şeyine acıların Görmeden sızlanmalarını .! Boğazın derin sularına Hiç düşünmeden anıları atmak istiyorum Kine ,nefrete dair ne varsa kaderin zulasında uslanmadan Ve öldürmeden içimdeki binlerce heceyi Seni sana vermeden Yeniden yaşamak istiyorum. Şimdi tamda zamanı iken Dallarda yeşerirken umutlar Ve nisan yağmurları ile ıslanırken gönüller Neyzenle Aşk'a gelip Yeniden aşkla ,Aşıkça sarhoş olmak istiyorum... Nehir EVREN
Bir ara sokaktır kalbim...Taş yerleşkeler içinde iliklerine kadar üşümüş ve ısınmaya üşengeç...Başını kaldırdığında onu beklediği maviliğe asi ve tüm sevişlere öfkeli!Sabahlarına itiraz eden ama bundan bir o kadar utanan yalnız siluet.Şimdi bir tarih yazmaya hazırlanıyor bedenim,ruhum o asılsız ama asil sol yanım...Seni çiziyorum tüm boşluklara boş kalışlara boş yakarışlarla.İnanmanın bedelsiz oyunlarını oynuyorum her gece...Şaire söyleyin bu yüzyılda sevdaya dahil ettiğim çok şey var...Gözlerinin karasında kaybolmuş olmanın hızlı ve tehditkâr nefesini duyuyorum.Duymak damarlarımda ılık bir sıvı oluyor!Her gece uyumadan bu dejavu hayata fransız kalıyorum bildiğim beni yakıyor!Keşke ulaşmaya çalıştığım sen olsaydın... Keşke...Oysa ben seni yazmak için kullanıyorum çünkü yaşadığımı yazamıyorum. YASEMİN BAŞ
Reklam
Yüksek sesle konuşma olur mu benimle? Fısılda yeter, duyarım ben, bağırma ne olur.. Ve lütfen benim sesimin yüksek perdeden çıkmasına da aldırma. Kalabalık evde büyüdüğüm için birbirimize bağırmadan duyuramazdık sesimizi. O yüzden küçük harflerle konuşmayı bir türlü beceremedim. O zamanlar da farkındaydım aslında, ne kadar çok bağırırsam o kadar
yaşasın! ne kadar da ideolojik yaklaşıyoruz birbirimize bazen çok korkuyorum. ama bu; aslanlarımı açıklamama engel olmuyor çünkü fena halde yaraşıyor birbirine gece ve balta ve anneciğim derdi vardı neyin altına giysen olur bir siyah pantolonum şimdi gibi ay! tekhnem dolu müfsidle! bu da caddelerden derviş dervişegelmeme mâni
575 syf.
·
Puan vermedi
Bir erkekten romantik bir kitap nasıl çıkar diye yazara uzun süredir temkinli yaklaşıyordum. Farklı bir bakış açısı oldu. Yazarın kitapları genelde 500 sayfa civarında ve açıkçası biraz önyargılıydım ama oldukça akıcıydı. Gerçi ben ilk kitap olarak tutku serisi ile başlamışım bu nedenle biraz sert bir kitaptı. Ama bayan yazarlara göre yaklaşım daha gerçekçiydi. Doğan karakterine gıcık oldum ama içten içe de takdir ettim. Demekki erkekler kadınlara duyarlı yaklaşıbiliyormuş dedirten bir kitap oldu. Romantik kitap yazmak erkek genine aykırı diye düşünen bana ön yargılı davranma diye cevap veren bir kitap oldu. Diğer kitaplarını da merak ediyorum. Anlamadığım madem erkekler isteyince duyarlı olabiliyor neden uygulamada sıkıntı yaşıyor? Kitap kadın ne ister erkek ne anlar, erkek ne der kadın ne anları güzel özetlemiş.
Seni Sevmek İstemedim
Seni Sevmek İstemedimFatih Murat Arsal · Ephesus Yayınları · 20151,089 okunma
Yazmak bazen, Seninle olanaksızlık arasındaki tek şeydir. Hiçbir kadının aşkı, Hiçbir servet, Boy ölçüşemez onunla. Hiçbir şey kurtaramaz seni, Yazmaktan başka. Duvarların çökmesini engeller. Kalabalığın üzerine gelmesini. Karanlığı aydınlatır. Psikiyatristlerin şahıdır yazmak, Tanrıların en müşfiği. Ölümü avlar, yazmak. Ve kendine güler, Acıya güler. Son umuttur yazmak, Son beklenti... Aynen öyle!
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.